Neyi riske attığınızı düşünün, efendim. Her şeyi, kurduğunuz her şeyi. | Open Subtitles | فكر بشأن ما تخاطر به، سيدي كل شيء، كل شيءٍ بنيته |
Gerek yok efendim, her şey ödendi. | Open Subtitles | إنه على ما يرام ، سيدي كل شيء تم الإعتناء به |
Bilmiyorum efendim. Depodakiler bunları kontrol eder. | Open Subtitles | لا أعرف يا سيدي كل هذا يتم تسجيله عند الإيداع |
Bu doğru efendim. Sabaha herşey normale dönmüş olur. | Open Subtitles | هذا صحيح سيدي كل شيء سيعود لطبيعته بالصباح |
Evet, efendim. Dediğiniz gibi, efendim. Kod numaraları lütfen, efendim. | Open Subtitles | أجل يا سيدي كل ما تقوله يا سيدي , رقم الشفرة يا سيدي |
Söylediğim gibi efendim, ne kadar ileri gidebileceğimize bağlı. | Open Subtitles | كما قلت يا سيدي كل شيء يعتمد على مدى رغبتنا في المضي |
Hiç birşey ispatlayamayız, efendim. Emin olduğumuz tek şey Nirrti'nin yalanı. | Open Subtitles | لا يمكننا إثبات أى شئ ، سيدي كل ما نعرفه أن نيرتي بالتأكيد كذبت علينا |
Açıklaması çok zor efendim. Her şey o kadar hızlı oldu ki... | Open Subtitles | من الصعب أن أشرح لك يا سيدي .. كل شيء حدث ببأسرع مما |
- Tok'ra IDC'si alınıyor, efendim. - Bütün savunma birimleri yüksek alarma. | Open Subtitles | نستقبل اشارة تعريف التوك رع, سيدي كل فرق الدفاع استنفار أقصى |
Bataryalardan ateş etme belirtisi yok, efendim. Sanırım çıktık. | Open Subtitles | لا توجد أسلحة أطلقت من البنادق سيدي كل شيء بخير |
Riskli efendim. Günışığında o dümdüz arazide... | Open Subtitles | إنها مشبوهة سيدي كل تلك التضاريس المفتوحة في وضح النهار |
Evet, ve Cab Calloway de sanırım. Evet efendim. Bu oteldeki tüm güzel şeyler. | Open Subtitles | نعم , سيدي , كل الاشياء الجيدة في هذا الفندق |
Üzgünüm, efendim. | Open Subtitles | آسفة سيدي كل الاماكن مشغولة حتى ليلة الافتتاح |
Üzgünüm, efendim. | Open Subtitles | آسفة سيدي كل الاماكن مشغولة حتى ليلة الافتتاح |
efendim, tek yapmak istediğim, korumak ve hizmet etmekti. | Open Subtitles | سيدي , كل ما أردت فعله هو الحماية و الخدمة |
Yetki sizde, efendim. Hepsi sizin gözetiminiz altında oldu. | Open Subtitles | أنتَ المسؤول هنا, يا سيدي كل شيء حدثَ تحتَ رقابتك |
Herkes bizi reddetti, efendim, herkes. | Open Subtitles | لقد رفضت الجميع يا سيدي كل الرجال دون اسثناء |
Tamam, anlaşıldı. efendim, Başkan'ı götürmek için hazırlıklar tamamlandı. | Open Subtitles | حسناً , عُلم , سيدي كل شيء مُجهز لنقل الرئيس الآن |
Evet, efendim. Tüm köy suçlu. | Open Subtitles | أجل يا سيدي, كل أهالي القرية متواطئين مع المجرم |
Annemle ilgili sorunlarım var, efendim. Hepsi dosyamda yazıyor. | Open Subtitles | لدي مشاكل متعلقة بالأم سيدي كل شيء موجود في ملفي |