Mutlu ettim... Şimdi hastaneye gidecek, ...arkadaşının iyi olduğunu görecek. | Open Subtitles | لا شيء، الآن سيذهب إلى المستشفى وهو يفكر في الأمر |
Bağışladığınız her kuruş robota ilişkin alanlara ve yol masrafına gidecek. | Open Subtitles | كل قرش من تبرعك سيذهب إلى أجزاء الروبوتات وإلى تكاليف السفر |
Amerika'ya gidecek. Geri döndüğünde çok para kazanacak. Değil mi, David? | Open Subtitles | سيذهب إلى امريكا، وعندما يعود سيكون عائداً منها |
Eğer ölürsem, para bir yardım vakfına gider ve o da avucunu yalar. | Open Subtitles | إذا متُ، جميع المال سيذهب إلى الأمانات الخيرية وهو لا يحصل على شيء. |
Wyatt eğer o Dutch'sa Rikers'a gideceğini söyledi. | Open Subtitles | وايت قال إن داتش سيذهب إلى رايكرز إذا كان ذاهبا إلى تاسكوزا |
Ben Yeni Zelanda Hayvanat Bahçesi'nin sorumlusuyum ve bu maymun New Town'a gidiyor. | Open Subtitles | أنا موظف رسمي بحديقة حيوان نيوزيلاندا و هذا القرد سيذهب إلى مدينه جديده |
Hayır. Voleybol oynayana kadar hiç kimse bir yere gitmiyor. | Open Subtitles | لا, لا أحد سيذهب إلى أي مكان حتىننتهيمن لعبكرة الطائرة. |
Karaciğeri, Durham'daki Cytonet adlı hücre-tedavi şirketi gidecekti. | TED | وكَبدُه سيذهب إلى شركة علاج خلايا في دورهام |
Değerli insan müttefiklerini bulmak için Dünya'ya gidecektir. | Open Subtitles | سيذهب إلى الأرض ليجد حلفائه البشريين الغالين |
Paris'in 9. bölgesinde bulunan Bertholon çıkmazı, 15A'ya gidiyor. | Open Subtitles | سيذهب إلى عنوان 15 من جادة بيرتولون، الواقع في المنطقة التاسعة في باريس. |
Haydi, girişimler bir hayırseverliğe gidecek. Bana yardım et. | Open Subtitles | هيا، الربح سيذهب إلى الأعمال الخيرية، ساعدني |
Yavrum, bu ailenin üniversiteye gidecek ilk üyesisin. | Open Subtitles | يابنى، أنت أول عضو فى عائلتنا الذى سيذهب إلى الكلية |
- Hayır, Joe. Bak, sakin ol, sakin ol. - Ama oğlum cennete gidecek. | Open Subtitles | لا يا جو ، اهدأ فقط والطفل سيذهب إلى الجنة |
Oğlum gerçekten olması gerektiği gibi giyinmeden o okula gidecek mi sandın? | Open Subtitles | أتظن أن ولدي سيذهب إلى المدرسة بحلّة عادية ؟ |
Eğer kapatırsak Sam'in müşterileri gidecek. | Open Subtitles | زبون سام سيذهب إلى كازينو آخر اذا أغلقناها |
Ama bu sene eşcinsel gurur gösterisine gidecek. | Open Subtitles | لكنه سيذهب إلى مهرجان المنحرفين هذا العام |
Mesela, ilk otobüste 7 numaralı koltukta oturan kişi 3^7 numaralı odaya gider, yani 2,187 numaralı oda. | TED | لذا فالشخص في المقعد السابع في الحافلة الأولى سيذهب إلى الغرفة رقم 3^7 أو الغرفة رقم 2,187 |
Onu İçeri Kiltledim - Ama Kaçarsa Polise gider | Open Subtitles | لقد قمت بحبسه لكنه إذا هرب سيذهب إلى الشرطة |
Bir proje için öğretmeninin evine gideceğini annesine söylemiş ama yerini söylememiş. | Open Subtitles | لقد أخبر والدته أنه سيذهب إلى منزل مُعلّمه للعمل على تجربة علمية لم يخبرها أين |
O zaman ilk kez bana Bağdat'a gideceğini söyledi. | Open Subtitles | أنه لم يخبر أى أحد آخر لكنه كان عالما بأنه سيذهب إلى بغداد |
Yaşlı Spotty'den bir mektup aldım. Hindistan'a gidiyor. | Open Subtitles | تلقيت رسالة من صديق قديم سيذهب إلى (الهند) |
Şirketin hangi üyesi Hong Kong'a gidiyor? | Open Subtitles | إذن، أي عضو من الشركة الذي سيذهب إلى (هونج كونج) ؟ |
Eğlenceyi bölmekten nefret ederim ama kimse bir yere gitmiyor. | Open Subtitles | أكره أن أكون هادماً للمتعة ولكن لا أحد سيذهب إلى أي مكان |
Oda bu olaydan bir parça istedi Yada polise gidecekti. | Open Subtitles | أراد شيء من ذلك العمل. أو سيذهب إلى الشرطة |
Evine gidecektir kendine hakim olamayacaktır. | Open Subtitles | حسناً إذن،لقد ذهب إلى المنزل لن يكون قادراً على مساعدة نفسه لذلك سيذهب إلى دكان الجزار |
Kardinal, Fransa'ya gidiyor. | Open Subtitles | الكاردينال "ولسي" سيذهب إلى "فرنسا" لقد دعاني لأذهب معه |