Suren, bence gerçekten şu polis mevzusunu halletmemiz gerek. | Open Subtitles | سيرين,اظن اننا يجب ان نتولي موضوع الشرطه |
Ve Aidan Suren'e Boston'da yardım ettin ve sana bizim dünyamızdan özgürlüğünü bahşedeceğim. | Open Subtitles | و إيدن. لقد ساعدت سيرين في إدارة بوسطن وسأمنحك حريتك من عالمنا، |
Suren, geleceğine sahip olanlardan başka kimse geleceğin ne olduğunu bilmez. | Open Subtitles | سيرين ، لـاـ أحد يعرف المستقبل الذي من المفترض أن يحظي به، |
Şu anda, bu şehirde sıkça boy gösteren Psiren adında bir hırsız var | Open Subtitles | في هذه المدينة, ظهر لص مجهول الهوية معروف بإسم سيرين |
Bu iyi hemşire Hırsız Psiren'miş. | Open Subtitles | الممرضة تكون في الحقيقة اللص سيرين هذا يجعلني أتألم نوعا ما |
- Ve Sören Hammarsten. | Open Subtitles | و.سيرين هامرسون |
Seiren... Hava aydınlanıyor. Gündüz yürüyebilenlere gündüz sınıfı yatakhanesini korut. | Open Subtitles | سيرين , الشمسُ سـ تشرقُ بعد قليل , قومِ بـ حماية مسكّن طلاّب الصف الصباحيّ |
Suren'e Julia'dan bahsetmeyi unutma. | Open Subtitles | تاكد من إخبار سيرين بأمر جوليا. |
Suren benim uyuşturucu kankam değil, Josh. | Open Subtitles | سيرين ليست رفيقه مخدرات ، جوش. |
Ve ben Suren'le mutlu olabileceğimi düşünüyorum. | Open Subtitles | و أعتقد أن... أنه يمكننى أن أكون سعيد مع سيرين. |
Cevap vermekten kaçıyorsunuz. Aynı Suren gibi, Anne gibi. | Open Subtitles | أنت تتهرب مني كذلك تفعل ((سيرين)) , و كذلك تفعل ((الأم)). |
Aidan, ben Suren. | Open Subtitles | ايدن, انا سيرين |
Suren, mesai ortasındayım. | Open Subtitles | سيرين, انا في منتصف دوام عملي |
- Suren bana hemşire olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد اخبرتني سيرين انك ممرض |
Evet. Psiren'in ne planladığını bilmiyorum. | Open Subtitles | أجل, لا أعرف ما الذي تفكر فيه سيرين |
Bu gerçekten Psiren'in sonu olacak. | Open Subtitles | هذه المرة لقد إنتهى أمر سيرين بالتأكيد |
Psiren tekrar ortaya ıçktığı için şehir çok gürültülü! | Open Subtitles | هنالك إشاعات في المدينة تقول أن سيرين ! قد ظهرت من جديد |
Sören Hammarsten ve pozisyonu hakkında. | Open Subtitles | انه عن (سيرين هامرسون ) ومنصبه |
Seni bu duruma Sören soktu. | Open Subtitles | (سيرين) وضعكِ في هذا الموقف |
- Sören merhaba. | Open Subtitles | مرحباً (سيرين) |
Beklettiğim için üzgünüm, Seiren. | Open Subtitles | آسف لجعلك تنتظرين , سيرين |