Seni görünce mutlu olacak, Beni unutmuş olmalı. | Open Subtitles | سيسعدها رؤيتك. لابد أنها نسيتنى |
Eminim, Fi elinde bir çakmak ve ve bir içki dolabı ile uyuşturucu şebekesine kafa tutmaktan mutlu olacak, ...ama bana inanın, böyle bir seçenek yok. | Open Subtitles | أنا متأكد أن ( فاي ) سيسعدها أن تواجههم ... بقداحة بعض المشروب المعتق لكن ثقوا بي ليس هناك خيار آخر |
Ne? Eşin bunu okuyunca çok mutlu olacak, eminim. | Open Subtitles | -زوجتك سيسعدها قراءة هذا |
Ayrıca, Sylvie birlikte bir şeyler okursanız çok mutlu olur. | Open Subtitles | و أيضاً سيلفيا سيسعدها إذا قمتما أنتما الأثنان بالقراءة معاً |
Anna'ya haber vereceğim. Size yardımcı olabildiğini öğrenmekten çok mutlu olacaktır. | Open Subtitles | سأقوم بإخبار (آنا) سيسعدها كثيراً أن تعلم أنها قدمت المساعدة |
Başka bir şey onu böyle mutlu eder mi sence ? | Open Subtitles | تعتقدين بأن أي شيء آخر سيسعدها كل هذا؟ |
Ve onu gerçekten ne mutlu eder biliyor musun? | Open Subtitles | و أتعرفين ما سيسعدها حقاً؟ |
- Bence bu onu mutlu eder. | Open Subtitles | -أعتقد بأنّ ذلك سيسعدها |