| Ve Los Angeles'da seninle çalışmaktan büyük mutluluk duyacak birçok sokak takımıyla irtibata geçerim. | Open Subtitles | ولديّ الكثير من الأصدقاء في لوس انجلوس وأعلم بأنهم سيسعدون بالعمل معكِ |
| Bence dışarda genç namuslu, kendisine epeyi iyi bir hayat yaşatacak... bir erkeği olmasından mutluluk duyacak bir sürü kadın vardır. | Open Subtitles | أعتقد أنه هنالك الكثير من النساء سيسعدون بالحظوِ بشاب طبيعي، ووظيفته جيدة... |
| Altın kampındakiler sizi gördüklerine çok sevinecekler. | Open Subtitles | الرجال في مُعسكر الذهب سيسعدون برؤيتكم |
| Öğretmenler de öğrenciler de çok sevinecekler. | Open Subtitles | المدرسون والأطفال سيسعدون للغاية |
| Annemle babam seni görünce çok sevinecekler. Senin öldüğünü sanıyorlar. | Open Subtitles | أمي و أبي سيسعدون لرؤيتك |
Arabe 
Anglais 
Français 
Espagnol 
Allemand 
Portugais 
Turc 