"سيسوء" - Traduction Arabe en Turc

• kötü olacak
• kötüye gidecek
• da kötüleşecek
• kötüsü
• kötüleşebilir

Ve bu sis ne kadar uzun sürerse sonuç senin için o kadar kötü olacak.
وكلما استمر هذا الضباب، سيسوء الامر بالنسبة لك فى النهاية

Herkes babamın suçlu olduğunu düşünüyor ve daha da kötü olacak.
الجميع يظن ان والدي مذنب و كل ذلك سيسوء اكثر

Gerçekten yapardım, çünkü biliyorum ki her şey daha da kötüye gidecek.
لأني أعلم أن الوضع سيسوء و حسب

Sence benim için ne kadar kötüye gidecek?
كيف سيسوء الأمــر معـي فى رأيك؟

Hiçbir şey dışarı çıkmıyor o yüzden acı gittikçe daha da kötüleşecek.
لا شيءَ يخرج منك لذا سيسوء ألمكَ أكثر فأكثر

Polis Departmanı cadı kazanı gibi işler iyi olmadan önce daha da kötüleşecek, anlıyor musun?
القسم إضحوكة، مفهوم؟ إنه سيسوء قبل أن يتحسن

Evet, ama ben tekerlekli sandalyeye mahkum kalsam ya da daha kötüsü olsa umurunda olmazdı öyle mi?
كرسيٍ متحرّك أو أسوأ من ذلك؟ لم يخطر ببالي أن الأمر سيسوء لتلك الدرجة.

Omuru iyileşebilir, ama eğer tedavi edilmezse, optik siniri kötüleşebilir.
قد يشفى العمود الفقري لكن العصب البصري سيسوء لو لم نعالجه

Bunu sürdürürsen kötü olacak.
سيسوء حالنا إن واصلتِ التصرف هكذا

Trafik ne kadar kötü olacak?
حسنا,الى أي مدى سيسوء الإزدحام ؟

Hazır ol, daha da kötü olacak.
إستعدي ، فالأمر سيسوء أكثر من هذا

Şartlı tahliye memurumu getirmiş. kötü olacak.
و لقد أحضر ضابطي ، سيسوء الأمر

Temizlik yapıyor. Bu iş sona ermeden önce daha da kötüye gidecek.
هنا سيسوء الأمر ,لا أعرف إن تحسن الوضع

Bu iş ya çok daha iyiye ya da çok daha kötüye gidecek.
سيسوء الأمر كثيراً، قبل أن يتحسن

Beklersem, daha kötüye gidecek.
اذا انتظرت سيسوء الامر اكثر بمليون مرة

Aklandığın için şimdi daha kötüye gidecek.
سيسوء الوضع الأن الآن وقد تمت تبرئتك

- Daha da kötüleşecek ancak buradan bakınca pek seçme şansınız yok gibi duruyor.
سيسوء الأمر أكثر لكن لديك القليل من الخيارات

Daha da kötüleşecek. Sence Kiersten'ı öldüren şey senin yaşamana izin mi verecek?
سيسوء الأمر أتظنين أن ما قتل "كرستين" سيجعلكِ تعيشين بسلام ؟

İnan bana daha da kötüleşecek.
ثق بي سيسوء أكثر

Uzaktan çalışmak isteyeceğim. Yani zaten bana sinirliler. Daha kötüsü olamaz.
لقد سبق وطلبت العمل عن بعد وهم مستاؤون ولا أظن أن الأمر سيسوء أكثر

Çok daha kötüsü de olabilirdi yani, değil mi?
حسنٌ, كان الوضع سيسوء أكثر, تعلمون؟

Durum daha ne kadar kötüleşebilir?
نحن عالقان هنا بالفعل كم سيسوء الأمر أكثر؟

Onların kadrosu bayağı eksik. Orada durum kötüleşebilir.
هناك نقص في العّمال ربما سيسوء الأمر.