Eminim, Jeannie seviştiği biri Phoenix'e uçuyor. | Open Subtitles | متأكد أن شخص ما جيني ضاجعته سيطير إلي فينكس إنك |
İhtiyar Burgess pazar günü Brüksel'e uçuyor. | Open Subtitles | أن الرئيس سيطير إلى " بروكسيل " يوم الأحد |
Çin'de bile seni bulacak, ya da uçacak County Cork'a, | Open Subtitles | سيكتشفك فى الصين أو سيطير إلى مقاطعة كورك |
Kilisenin üzerinden uçup aşağı pirinç taneleri atacak. | Open Subtitles | سيطير فوق الكنيسة ويلقي بالارز من الطائرة |
Herhangi bir şey yapmaya ya da demeye kalkarsan bu otobüsteki herkes uçar. | Open Subtitles | إذا حاولت أو قلت أي شيئ.. كل من في هذه الحافلة سيطير. |
Yani tek bir arıza olana dek Mekiğin 300 yıl süreyle her gün uçacağını mı iddia ediyorsunuz? | Open Subtitles | ولذلك أنت تقولون أن المكوك سيطير كل يوم لمدة 300 عام قبل أن يكون هناك فشل واحد |
Michigan veya Paris'e uçacaktı | Open Subtitles | هو سيطير طول الطّريق إلى مشيغان أو باريس |
Ne yapacak? Hepsini tek tek uçuracak mı? | Open Subtitles | ما الذى سيفعله سيطير بهم كلهم فى وقت واحد؟ |
Patronu ile buluşmak için Atina' ya uçuyor. | Open Subtitles | هو سيطير إلى أثينا لمقابلة رئيسه |
Yarın İsviçre'ye uçuyor. Her şey yolunda. | Open Subtitles | سيطير إلى سويسرا غدا كل شئ جيد |
Önce uçuyor mu bakalım! | Open Subtitles | سنتحدّث بعد أن نرى إن كان سيطير |
Topun içinden geçeceğini söyleyince çok yüksek uçacak sanmıştım. Yine başaramadı. | Open Subtitles | عندما قالت انه سيدخل المدفع توقعت انه سيطير كثيرا,مازال يفشل |
Tamam, bu şey uçacak mı bakalım. | Open Subtitles | حسناً ... فلنرى إن كان هذا الشي سيطير |
- O kiminle uçacak? | Open Subtitles | مع من سيطير هذا التنين؟ |
uçup gideceğini düşünüyor çünkü bence çok akıllı bir çocuk. | Open Subtitles | من المحتمل أنه ...يعتقد أنه سيطير بعيدا ...لأنه ذكي جدا |
Her şey yolunda giderse sokağın üstünden uçup bu 15 katlı binaya inecek. | Open Subtitles | كل شيء يسير على ما يرام و سيطير عبر الشارع و يهبط على المبنى المكون من 15 طابقا |
Dünyayı umursamadan gülerken eşarbım nasıl uçup gidecek? | Open Subtitles | كيف سيطير الوشاح من على رأسي وأنا أضحك غير مبالية؟ |
Muhtemelen kuştur. Biz başlayınca uçar gider. | Open Subtitles | -من المحتمل أنه طائر , سيطير على أية حال |
"Hedef etkisiz hâle getirildi" "Karga gece yarısı uçar" falan diyebilirdin. | Open Subtitles | "تم إقصاء الهدف سيطير الغراب بمنتصف الليل" |
Hemen uçar giderdi. Peki ya ben? | Open Subtitles | كان سيطير فورا للخارج إلا أنا |
Birden ortaya çıkıp bizimle Afrika'ya uçacağını söylüyor. | Open Subtitles | لقد ظهر فجأة وقال أنه سيطير بنا إلى أفريقيا |
On dakika içinde başının uçacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن رأسه سيطير خلال عشرة دقائق |
- Yarım saat... - Süpermendi bu, uçacaktı hemen. | Open Subtitles | ..نصف ساعة- فذاك هو سوبرمان، سيطير على الفور- |
Ne yapacak? Hepsini tek tek uçuracak mı? | Open Subtitles | ما الذى سيفعله سيطير بهم كلهم فى وقت واحد؟ |