"سيعطينا" - Traduction Arabe en Turc

    • verecek
        
    • vereceğini
        
    • verir
        
    • için bize
        
    • verecektir
        
    • kazandırır
        
    • bize veriyor
        
    Bu gecelik 1990 yorumunu yayınlamazsak bize kayda alınmış iki kaynak verecek. Open Subtitles سيعطينا مصدريين للتسجيل اذا وافقنا على الابقاء على اقتباس 1990 خارج التسجيل
    Bu hayaletlerin daha derin anlaşılması, dünyayı algıladığımız gibi kurabilmemiz için bize beynimizin her gün yaptığı işlerle ilgili daha çok bilgi verecek. TED وإن فهمًا عميقًا لهذه الخيالات، سيعطينا رؤية لعمل دماغنا يوميًّا لبناء العالم كما ندركه.
    Bize tam burs vereceğini söyledi. Böylece hiç para ödemeyeceksin. Open Subtitles قال أنه سيعطينا منحة شاملة لن تضطر لدفع أي شيء
    Sabıka kayıtlarımızı bildiğini ama bize bir şans vereceğini söyledi. Open Subtitles ولكنه قال انه سيعطينا فرصة قبل اسبوعين, استدعانا لمكتبه
    Bu başka bir anlama da geliyor, çünkü yanlış biçim seçmek bize yanlış modeller, dolayısıyla yanlış terapiler verir. TED ولكن ذلك أيضاً يعني شيئاً ما، لأن اختيار النمط الخاطئ سيعطينا النماذج الخاطئة وبالتالي العلاجات الخاطئة.
    GPS bize sonda geçer geçmez tam bir sonuç verecektir. Open Subtitles نظام تحديد الأماكن سيعطينا الموقع بالضبط بمجرد عبور الآلى
    Bize bir sene kazandırır. Bu bir sene içinde de her şeye hazır oluruz. Open Subtitles هذا سيعطينا عاما و خلال عام سنكون جاهزون لأى شئ
    Kızı boş ver. Bu kanıt "şimdiki zaman" suçlarını bize veriyor. Open Subtitles تباَ للفتاة الصغيرة هذا سيعطينا جريمة العام
    Anneme de söyle şimdi belediye bize bir ev verecek. Haydi koş! Open Subtitles أخبرها أن مجلس المدينة سيعطينا مكاناً آخر
    Hiçbir şeye dokunamayız ama bir şey bulursak geçerli bir emir verecek. Open Subtitles لايمكننا لمس شيء، ولكن إن وجدنا شيء سيعطينا التفويض الكامل
    Bize yirmi adam verecek. Open Subtitles سيعطينا عشرين رجلا ليأخذونا ابعد ما يستطيعون,
    Sadece kızını Kuzey Kore'den kaçırısak, vereceğini söylüyor. Open Subtitles يقول أنه سيعطينا الجهاز فقط، لو أعدنا إليه إبنته من كوريا الشمالية
    Frankie, taşımak için 200 dolar vereceğini söyledi. Open Subtitles فرانكي قال أنه سيعطينا 200 دولاراً لتحريكها
    Umarım bu bize neyle uğraştığımıza dair daha iyi fikirler verir. Open Subtitles على أمل الذي سيعطينا فكرة مراهن ما نحن نتعامل مع مهما هو.
    Bu bize araştırma zamanı verir ve gece yarısı eve dönmüş oluruz. Open Subtitles هذا سيعطينا الوقت لان نستكشف ونعود الى البيت فى منتصف الليل.
    Pengüen kılıklı eleman seninle oynamamız için bize 100 dolar teklif etmişti. Open Subtitles الرجل الذي يشبه البطريق قال لنا أنه سيعطينا 100 دولار للمجيء واللعب معك.
    Kutsal Kâseyi bulmak gibidir, çünkü bu çatı bize, evreni yöneten tüm güçleri açıklayacak tek bir matematiksel teoriyi verecektir. Open Subtitles لأن ذلك الإطار سيعطينا نظرية رياضية مفردة تصف كل القوى
    Havalanmadan önce bir saat bekleyin. Bu, bana kaçmam için gerekli zamanı kazandırır. Open Subtitles انتظري ساعة قبل اقلاع الطائرة سيعطينا هذا وقتا كافيا للهرب
    Arkadaşım Paul Rosseau'daki kulübesini haftasonu için bize veriyor. Open Subtitles صديقي (بول) سيعطينا كوخاَ في روزو خلال نهاية الأسبوع

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus