Mocus, Mayın'ın yapacağı her şeyi yapacak demek oluyor bu. | Open Subtitles | وهذا يعني في الأساس موكيس سيفعل ما الماينفيلد ما سيفعل |
Yapabileceği her şeyi yapacak. | Open Subtitles | سيفعل ما يتطلب منه الأمر , أرسلته بين رجالك |
Bay Lamb elinden geleni yapacak. Aynı şeyi herkesten beklerim. | Open Subtitles | مستر لامب سيفعل ما بوسعة و هو ما أتوقعة من كل رجل هنا |
Bay Lamb elinden geleni yapacak. Aynı şeyi herkesten beklerim. | Open Subtitles | مستر لامب سيفعل ما بوسعة و هو ما أتوقعة من كل رجل هنا |
Bence Charlie Frobisher beni mutlu etmek için bundan daha fazlasını yapardı. | Open Subtitles | أعتقد أن تشارلي فروبيشر سيفعل ما هو أكثر من ذلك ليبقيني سعيدة |
Buraya gelerek ve kendini ona ispatlamaya çalışarak büyük bir risk aldı, ve onu kurtarmak için her ne gerekirse yapacaktır. | Open Subtitles | لقد اتخذ مخاطرةً كبيرة بظهوره هنا، وإثبات نفسه لها وهو سيفعل ما يتطلبه الأمر لإنقاذ حياتها |
Bir adam ailesi için, her şeyi yapmalıdır. | Open Subtitles | -أيّ رجل سيفعل ما يستطع لعائلته |
O hazır. Yarın istediğimiz her şeyi yapacak. | Open Subtitles | لقد أصبح جاهزا , غدا سيفعل ما نريد منه. |
Bak, Neddy istediği her şeyi yapacak, biliyorsun. | Open Subtitles | نيد سيفعل ما يريد القيام به. |
Carlos istediği şeyi yapacak. Evliliğinizdeki sorunlar yok olacak değil. | Open Subtitles | كارلوس) سيفعل ما يريده) والمشاكل ستبقى في زواجكم |
Bunu konuştuk ve Travis istediği şeyi yapacak. | Open Subtitles | تحدّثنا عن الأمر، و (ترافيس) سيفعل ما يريده. إنّها حياته. |
Efendi'nin planının tamamlanması için önemli olduğunu biliyorum bu yüzden, geri almak için elinden geleni yapacak. | Open Subtitles | -أعلم أنه ضروري من أجل إكمال خطة "السيد" لذا سيفعل ما بوسعه لإعادته. |
Elinden geleni yapacak. | Open Subtitles | سيفعل ما بوسعه. |
Symonds, Kaali'ye karşı elinden geleni yapacak. | Open Subtitles | (سيموندز) سيفعل ما بوسعه ليتغلب عليه |
Ve fark ettim ki, muhtemelen o da burda yapılanları yapardı. | Open Subtitles | وأدركت في النهاية بأنه كان سيفعل ما حدث بالضبط |
Eğer babamız burada olsaydı, benim yaptığımı yapardı. | Open Subtitles | لو كان أبتي هنا، كان سيفعل ما أفعله الآن |
Amirimiz daha yeni kovuldu ve kendi işinden olmamak için ne gerekirse yapacaktır. | Open Subtitles | حسناً؟ لقد تم فصل رئيس الشرطة توّاً ... لذا فهو سيفعل ما يقتضيه الأمر |
Cobalt kimliği ile ilgili herhangi kaydı yok etmek için elinden geleni yapacaktır. | Open Subtitles | نعتقد أن (كوبولت) سيفعل ما بوسعه لمحو أي سجل يدل على هويته |
Bir kuş özgürdür ve istediği her şeyi yapmalıdır. | Open Subtitles | الطائر حرّ و سيفعل ما يريد. |