Kendimi öldürebilirdim, ama tahmin et kim düğünlerinde konuşma yapacak? | Open Subtitles | كنت سأقتل نفسي ولكن خمن من سيقدم نخباً في زواجهم؟ |
Harekete geçemeyecek kadar endişelilerdi çünkü diğer taraf ne yapacak bilmiyorlardı. | Open Subtitles | خائفتان من التصرف لأنهما لم يكونا يعلما ما الذي سيقدم عليه الطرف الآخر |
Ağzınız açık oturacak mısınız yoksa biri bana sandalyesini verecek mi? | Open Subtitles | هل ستظلون تحدقون هكذا ؟ أم سيقدم لى أحدكم كرسى ؟ |
Luigi size istediğiniz kadar yemek verecek! Hem de bedava! | Open Subtitles | سيقدم لكم المطعم كل الطعام الذي تريدونه على حساب المطعم |
Tamam, bu program bize her site için bazı istatistikler sunacak. | Open Subtitles | حسنا ، هذا البرنامج سيقدم لنا احتمالات احصائية لكل موقع |
"Görevin tamamlandığında vekilim sana servetini takdim edecek. | Open Subtitles | "وصي وصيتي سيقدم لك الثروة عندما تكملني واجبكِ. |
Yani öylece oturup bunu kimin yapacağını göreceğiz. Öyle mi? | Open Subtitles | و عندئذٍ ننتظر و نرى من سيقدم على أى شئ هل هذا كل شئ؟ |
Senin defterini dürersek bize ne yapacak, çorbamızı soğuk mu getirecek? | Open Subtitles | ماذا سيفعل إن قتلناك؟ سيقدم لنا الحساء بارداً؟ |
Fil Batı Katana'ya iyi niyet armağanı olarak sunulacak. | Open Subtitles | هناك فيل سيقدم كهدية تعبر "عن الرغبة الحسنة إلي "غرب كاتانا |
Satış yapacağın ofis, sen hazır olduğunda kendisini sana sunacaktır. | Open Subtitles | عندما تكون مستعد لرؤية مكتب المبيعات مكتب المبيعات سيقدم نفسه لك |
Savunma açılış konuşmasını yapacak ve ilk tanığını çağıracak. | Open Subtitles | الوقت الذي سيقدم الدفاع أوراقه ويقدم شاهده الأول |
Prizmanın yaptığı görevi bu da ulaşım için yapacak. | Open Subtitles | إنه سيقدم للمواصلات ما قدمه الموشور للمعلومات، |
Bu kancık için kim 100 sterlin verecek? | Open Subtitles | من سيقدم 100 باوند مقابل هذه البغي الجميلة؟ |
20 muza delilleri verecek. | Open Subtitles | و يقول بأنه مقابل عشرون موزة سيقدم دليلا |
Aslında voleybol adına çok önemli... daha çok tanınmasına imkan verecek. | Open Subtitles | في الواقع أعتقد أنه سيكون أمراً عظيماً للكرة الطائرة لأنه سيقدم له عرضاً أكبر |
Aslında bu öğleden sonra, benim isteğimle Meclis Üyesi Cohen, New York'u saran bu korkunç salgından kurtarmak için sizin Özel Güvenlik Sorumlusu yapılmanız için bir teklif sunacak. | Open Subtitles | في الحقيقة هذا المساء.. وبألحاحي.. المستشار كوهين سيقدم بادرة حل.. |
Ve şimdi "Çılgın Adam" size en tehlikeli gösterisini sunacak. | Open Subtitles | والآن مع (المجـنون)، سيقدم لنـا أشـد عروضه خطـورة! |
Baban ödül takdim edecek. | Open Subtitles | والدك سيقدم جائزة |
Böyle bir şey yapacağını aklıma bile getirmemiştim. | Open Subtitles | لم تكن لدي فكرة بأنه سيقدم على فعل ذلك إذاً هو وحيد ؟ |
İsim takılması, katil üzerinde duygusal bir etki yaratır, olumlu da olumsuz da olsa bize faydası olmaz. | Open Subtitles | سيكون شيئ عاطفي بالنسبة للقاتل لكن إيجابية أو سلبية، لا أحد سيقدم مســـاعدة |
Yemek birazdan sunulacak. | Open Subtitles | العشاء سيقدم بعد قليل |
Satış yapacağın ofis, sen hazır olduğunda kendisini sana sunacaktır. | Open Subtitles | عندما تكون مستعد لرؤية مكتب المبيعات مكتب المبيعات سيقدم نفسه لك |
Sayın Yargıç ve jüri üyeleri savcılık makamının sunacağı deliller... | Open Subtitles | ،حضرة القاضي ،سيداتي وسادتي في هيئة المحلفين ...الإدعاء العام سيقدم دليلاً |
Ve şimdi gözlerimin önünde, herkese kurtuluşu getirecek çocuk duruyor. | Open Subtitles | والان عيني قد ابصرتا الطفل الذي سيقدم الخلاص المعد قبل انشاء العالم |