O iyi olacak efendim. Sadece bir kaç röntgen çekmek gerekecek. | Open Subtitles | سيكون بخير علينا إجراء بعض صور الٔاشعة له |
Onun için daha iyi olacak. Buradaki bir kurumda kalmasından iyidir. | Open Subtitles | سيكون بخير بالخارج بمدارس أفضل من التي بالبلاد |
Kendimi çok kötü hissediyorum şu anda ve kollarına atlayıp her şey yoluna girecek diyerek beni sallamanı istemeliyim ama böyle hissetmiyorum. | Open Subtitles | أشعر بسوء الآن , و لم يكن يجب علي اسقط على ذراعيكي و ادعكي تعانقينني و تخبرينني أن كل شيء سيكون بخير |
Annen artık yanında ve her şey yoluna girecek, tamam mı? | Open Subtitles | والدتك هنا الآن وكل شيء سيكون بخير ، اليس كذلك ؟ |
Zaman kaybetmeden bir ambulans getireceğiz. Her şey düzelecek. | Open Subtitles | سوف يصل الإسعاف بسرعة يا آنستي كل شئ سيكون بخير |
Merak etme ufaklık. Baban iyi olacak şu şerpalar yanında olduğu sürece. - Anne. | Open Subtitles | لا تقلقوا يا أطفال ، اباكم سيكون بخير طالما أنه مع المرشدين |
- Çok yakında gelir. - Bebek iyi olacak. | Open Subtitles | هذا سيأتى أيضاً تقريباً الطفل سيكون بخير |
- Söylemeyeceğiz. İyileşeceksin. - Bebeğin de iyi olacak. | Open Subtitles | نحن لن نخبرك أنتي ستصبحي بخير وطفلك سيكون بخير أيضا |
- İyi olacak mı? - Sadece bir sıyrık. Yaşayacak. | Open Subtitles | ـ هل سيكون بخير ـ إنه مجرد خدش سوف يعيش |
Sanırım iyi olacak. En azından öyle umuyorum. | Open Subtitles | أعتقد بأنه سيكون بخير على الأقل أتمنى ذلك |
Elbette iyi olacak, ve sen de iyi olacaksın. Öyle mi? | Open Subtitles | , من المؤكد أنه سيكون بخير و أنتى أيضا ً ستكونين بخير نعم؟ |
Normal, tatlı, yakışıklı kendin olursan her şey yoluna girecek. | Open Subtitles | فقط كن كما أنت، رائع، جذاب .وكل شئ سيكون بخير |
Bir kaç dakika içinde benim için her şey yoluna girecek. | Open Subtitles | كل شيء بالنسبة لي سيكون بخير في بضع دقائق |
Yakında evleneceksin, o zaman her şey yoluna girecek. | Open Subtitles | ستتزوجين قريباً وكل شيء سيكون بخير حينها |
Her şey yoluna girecek. koltuğunuza dönmenize yardım edeceğiz. | Open Subtitles | كل شيء سيكون بخير. سوف نساعدك للعودة إلى مقعدك. |
Yardım etmelerine izin ver. Her şey yoluna girecek. Söz veriyorum! | Open Subtitles | أستمعى ,دعيهم يساعدونكى إننى أوعدك إن كل شئ سيكون بخير |
Her şey düzelecek. İçeri girelim. Estes bana saldırdı. | Open Subtitles | كل شيء سيكون بخير فقط علينا الدخول هناك، لقدهاجمني استوس |
Bir kadınla kalabalığa karıştığında iyi olacaktır. | Open Subtitles | سيكون بخير عندما تكون النسوة مختلطات بالجمهور |
Babamın iyileştiğini ve doktorların onun iyi olacağını söylediğini haber vermek için aramıştım. | Open Subtitles | كنت أتصل فقط لأقول له أن أبي يتعافى والطبيب قال أنه سيكون بخير |
Hiçbir şey olmaz. Maması ve suyu var, Laura da onu kontrole gelecek. | Open Subtitles | سيكون بخير فلديه الطعام والشراب وسأخبر جارتنا في الجهه المقابله ان تطمئن عليه |
üç yıllık çalışmam boşa gitti ama herşey güzel olacak, niye çünkü sen sosili börek yapmışsın. | Open Subtitles | ولكن كل شئ سيكون بخير لآنكأعدتفطائرباللحم. |
Ayrıca hayatımda ilk kez, her şeyin nihayet yoluna gireceğini hissediyorum. | Open Subtitles | وانا بدأت بالشعور للمرة الأولى أخيراً, أن كل شيء سيكون بخير |
- Sonra da çıkış yolu buluruz. - Her şey yolunda gidecek. | Open Subtitles | ـ وبعد ذلك نبحث عن مخرج ـ كل شيء سيكون بخير |
- bir şey olmayacak. - Evet, her şey yoluna girecek. Endişelenme. | Open Subtitles | سيكون كل شيء بخير نعم، كلّ شيء سيكون بخير لاداعي للقلق |
- Güzelce ezdiğinden emin ol. - İyileşecek mi? | Open Subtitles | ــ تأكدي أن تطحنيه جيداً ــ هل سيكون بخير ؟ |
Sonra kamyonette seni gördüm ve bana sarılıp her şeyin düzeleceğini söyledin. | Open Subtitles | ثم رأيتك بالشاحنة وضممتني بذراعيك وقلت أن كل شيء سيكون بخير |