French Club'ın kruvasanları öğleden sonra kafenin dışında olacak. | Open Subtitles | كرواسان النادي الفرنسي سيكون خارج المقهى بعد الغداء |
Haney bu hafta sonu şehir dışında olacak. | Open Subtitles | (هاني) سيكون خارج المنزل عطلة هذا الأسبوع. |
Hayır, hayır. Jon gece şehir dışında olacak. | Open Subtitles | كلّا، لا، فقط لأن (جون) سيكون خارج المدينة. |
Ben Bentley'e kimin şehir dışında olacağını söylerdim, o da alarm sistemini sustururdu. | Open Subtitles | أعطيت بينتلي المعلومات عن من سيكون خارج ألبلده وهي تقوم بتعطيل نظام ألأنذار |
Doktorun karısının ne zaman şehir dışında olacağını biliyordu, doktor da hastanede olacaktı. | Open Subtitles | وقالت إنها تعرف عندما زوجة الطبيب سيكون خارج المدينة، و عندما قال انه في المستشفى. |
Bak, sen onun önümüzdeki hafta şehir dışında olacağını söyledin değil mi? | Open Subtitles | اسمعي، قلت إنه سيكون خارج البلدة الأسبوع القادم، صحيح؟ |
Yine de malikanenin dışında olacak. | Open Subtitles | على الأقل سيكون خارج القصر |