- Dedim ki sizin Macintosh çıktığında anneme almak isteyeceğim tek bilgisayar o olacak. | Open Subtitles | - قلت، بأنه عندما يصدر الماكنتوش - سيكون هو الكمبيوتر الوحيد الذي سأرغب في شرائه لأمي |
Yeni patron o olacak. | Open Subtitles | انظر , سيكون هو الزعيم الجديد الآن |
Jeff'e kaligrafi dersleri aldırırız ve şimdi sana karşı tatlı olan o olacak. | Open Subtitles | (جيف) سيتلقى دروس في فن الخط ومن الآن فصاعداً، سيكون هو اللطيف معكِ |
O da listede olurdu. Frank'e baksana. | Open Subtitles | سيكون هو على القائمة أيضاً ترقب ذلك يافرانك |
Yani, sanırım, eğer böyle ruh eşi gibi bir şey varsa o benim ruh eşim olurdu. | Open Subtitles | حسناً, نعم. أعني, أعتقد, إذا كان هناك شيء يدعى توأم الروح، سيكون هو توأمي |
Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki; Güney yarım küre, 21. yüzyıl astronomisinin geleceği olacaktır. | TED | ليس هناك مبالغة اذا قلنا أن نصف الكرة الجنوبي سيكون هو مستقبل علم الفلك فى القرن21 |
Ve eğer şanslıysak, incinebilir olacağı bir an olacaktır. | Open Subtitles | و إنا كنا محظوظون ، سيكون هناك لحظة حيث سيكون هو ضعيف |
- Bunun için hapiste olan tek kişi o olacak. | Open Subtitles | سيكون هو الشخص الذي سيسجن من أجل هذا |
Seni seçerse şanslı olan o olacak. | Open Subtitles | سيكون هو المحظوظ اذا اختارك |
Tebrikleri kabul edecek olan da o olacak. | Open Subtitles | سيكون هو من يتلقى التهانى |
Miami'de Ajan Whitley var. Bağlantın o olacak. | Open Subtitles | العميل (ويتلي) متمركز في (ميامي) سيكون هو وسيطك |
"...kâbusların getirdiği kişi o olacak. | Open Subtitles | سيكون هو ما تأتي به الكوابيس. |
Sıradaki hedefimiz o olacak. | Open Subtitles | سيكون هو التالي |
Fransa'nın sonraki kralı o olacak. | Open Subtitles | سيكون هو الملك المقبل لفرنسا |
O ne derse o olacak. | Open Subtitles | وقوله سيكون هو السائد |
- o olacak. | Open Subtitles | سيكون هو. |
Eğer o kişi bir bozuk para olsaydı hangi bozuk para olurdu? | Open Subtitles | اذا كان ذلك الشخص عبارة عن عملة معدنية... فأي عملة سيكون هو أو هي ؟ |
Eğer sen olmasaydın, o şimdiye değin çoktan ölmüş olurdu. | Open Subtitles | بدونك انت ايضا سيكون هو الاخر ميتا الان |
Eğer kaçırmanın arkasında KBC Sistemleri varsa, bu işi sonlandıracak kişi Seward olurdu. | Open Subtitles | إذا كانت شركة كي بي سي للأنظمة وراء عملية الإختطاف فإن سيورد سيكون هو الشخص المسؤول عن إلغاء الأمر .... |
Onu tanıyorsunuz işte. Bana kefil olacaktır. | Open Subtitles | أوه , هذا ما أحتاجه بالفعل سيكون هو الضامن لى |
Ne olacağını bilmiyorum, ama harika bir şey olacaktır. | Open Subtitles | . أنا لا أعرف ماذا سيكون هو , لكنه سيكون رهيب |
'çünkü güzellik geçicidir, gerçi sende ki kalıcılığıyla iyi bir iş yapmış, ve uzun koşu da, bu onun kaybı olacaktır. | Open Subtitles | لأن الجمال يذبل لكن جمالك نجح في التماسك بشكل مدهش و على المدى الطويل سيكون هو الخاسر |