Sen güç istiyorsun. Bende sana aradığın gücü verecek birşeyler var. | Open Subtitles | لديّ شيء سيمنحك إيّاها؛ لتغيير قدرك أعطيك حاميّ |
Babam sana büyük bir görev verecek. | Open Subtitles | لكنني أردت إخبارك , أن أبي سيمنحك فرصة عظيمة |
Sadie'nin bu geceki konseri için sana izin verecek mi? | Open Subtitles | هل سيمنحك وقتاً لحفلة سادي ؟ انها الليلة |
Sıkı çalışıp yüksek notlar alırsan, belki babam sana para verir. | Open Subtitles | ربما لو اجتهدت بالمذاكرة وحصلت على درجات جيدة سيمنحك أبي المال |
Biraz daha ceviz ister misin? Kuvvet verir. Buyur, biraz daha al. | Open Subtitles | تفضل بعض الجوز , سيمنحك الطاقة تفضل , مزيداً من الجوز |
Belki de bu, senin için iyi bir şeydir. Daha yeni işlere adım atmanı sağlar. | Open Subtitles | مهلاً، ربما هذا أمر جيد لك سيمنحك فرصة لتغيير الأمور قليلاً |
Sana ne tür iş vereceğini düşünüyorsun? | Open Subtitles | ما نوع العمل الذي سيمنحك إيّها، أخبرني؟ |
Sosyolojiden mezunum. Bu, araziyi ne için kullanacağıma dair fikir verecektir. | Open Subtitles | لديّ شهادة في العلوم الإجتماعية، وهذا سيمنحك فكرة عمّا أريد استخدام الأرض لأجله. |
Ya da sana istediğini verecek şeyi yapmayı kabul et, yada yarın git ve onlara kendini inkar eden birşey yaptığını söyle. | Open Subtitles | إما أن تقبل ما فعلت لأنه سيمنحك ما تريد أو إذهب إلى هناك غداً وأخبرهم بإنك تكتب خطاً على الرمل |
Bu serum senin genetik koduna ayarlandı. Sana 24 saat boyunca benimki gibi güçler verecek. | Open Subtitles | هذا العقار هو المتاح لشفرتك الوراثية سيمنحك القوة مثلي لمدة 24 ساعة |
Onun sorunu kira değil. Sana zaman verecek. | Open Subtitles | الإيجار ليس مشكلة سيمنحك مهلة له |
Ne yani, Jarrod Slade o parayı öylece verecek mi şimdi? | Open Subtitles | مادا، جارود سلايد.. سيمنحك المال هاكدا؟ |
Bu size biraz bilgi verecek. | Open Subtitles | تفضل، هذا سيمنحك فكرة |
Size ailelerin isimlerini verecek. | Open Subtitles | سيمنحك أسماء العائلات |
Şimdi sence onu nasıl öldürebileceğimizi bize söyledikten sonra sana üçüncü bir şans verir mi? | Open Subtitles | الآن، هل تظن أنه سيمنحك فرصة ثالثة عندما تخبرنا كيف نقتله؟ |
Uzun geceler için sana güç kuvvet verir. | Open Subtitles | هذا سيمنحك القوة من أجل تلك الليالي الطويلة؟ |
Babam denediğin için altından, koca bir yıldız verir kesin. | Open Subtitles | أنا واثق أن أبي سيمنحك نجمة ذهبية كبيرة للمُحاولة |
Yo yo, 6000 metre. Düşünsene. 6000 metreye çıkmak ne sağlar? | Open Subtitles | فكّر في الموضوع، جاك ماذا سيمنحك ارتفاع 20,000 قدم؟ |
Benim yaklaşımım, size hızlı bir tasdik süreci sağlar. | Open Subtitles | سيدي، نهجي سيمنحك تأكيد سريع |
Sana vereceğini söylediği şey bu. | Open Subtitles | أهذا هو ما قال انه سيمنحك إياه ؟ |
Sana muhtemelen ikinci bir şans vereceğini hissediyorum. | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}يحدوني شعور أنّه سيمنحك فرصة ثانية على الأرجح. |
Hangi girmek için 10 dakika pencere verecektir. | Open Subtitles | وهذا ما سيمنحك فترة عشر دقايق لأن تدخل |
Bu sana biraz fikir verecektir. | Open Subtitles | ذلك سيمنحك بعض الأفكار. |