Çünkü bir senatör KDY'nin geri çekilmesi için çok uğraşıyor. | Open Subtitles | لأن سيناتوراً معينة عملت جاهدة لإبطال مرسوم قانون تسجيل المقتصّين |
senatör olacağım ve insanların ailede bir piç olduğunu bilmelerini istemiyorum. | Open Subtitles | سوف أصبح سيناتوراً ولا اريد لقيطاً في العائلة |
Birimiz hatalı, belki ikimiz de, ancak Betlehem bir senatör olmasaydı, şu anda onun bodrumunda cinayetin işlendiği zemini arıyor olurdun. | Open Subtitles | أحدنا مخطأ, ربما كلانا و لكن لو لم يكن باثلهام سيناتوراً لكنت تقف هناك في قبو منزله تبحث عن أرضية عملية القتل |
Ailesinden çıkan üçüncü kuşak ABD senatörü. | Open Subtitles | من خططه المستقبلة أن يكون سيناتوراً أمريكياً |
Biri derken bu mesela bir Amerikan senatörü. | Open Subtitles | شخص ما، لنقل سيناتوراً أمريكياً مثلاً ؟ |
Eğer Bethlehem bir senatör olmasaydı, onun bordumunda, cinayetin işlendiği zemini arıyor olurdum. | Open Subtitles | لو أن باثلهام لم يكن سيناتوراً لكنت متواجداً في ذلك القبو أبحث عن الأرضية التي حدثت عليها الجريمة |
Hiçbir yargıç bana senatör olmak üzere olan bir kadını yakalamam için arama emri vermez. | Open Subtitles | لنيمنحنيأيّقاضٍمذكرةًللتفتيش، للتحقيقبامرأةًعلىوشك أنتصبح سيناتوراً. |
Söylesene, Chevalley senatör olmak, ne demek? | Open Subtitles | اشرح لي، "شيفيللي" ما معنى أن تكون سيناتوراً ؟ |
Muhtemelen senatör olmak istiyordur, öyle değil mi? | Open Subtitles | لابد أنه يريد أن يصبح سيناتوراً, صحيح؟ |
Harika bir senatör olacaksınız. | Open Subtitles | ستصبح سيناتوراً رائعاً. |
Ballard'ı telefona bağlayın. Uyarın. Harding bir senatör yaratmış. | Open Subtitles | -عامل (بيرين ) اتصل بـ(بالارد), لتحذّره (هاردينق) عمل سيناتوراً |