"سيهرب" - Traduction Arabe en Turc

    • kaçacak
        
    • kaçacağını
        
    • kaçıyor
        
    • kaçıp
        
    • kaçmış
        
    • kaçardı
        
    • kaçacaktır
        
    • gidecek
        
    • kaçtığını
        
    • kaçabilir
        
    • kaçacaktı
        
    • kaçacağına
        
    • kaçmayacaktı
        
    Onu parçalayabilirdin. Şimdi paramla kaçacak. Open Subtitles كان يمكنك أن توقف هذا الرجل الآن سيهرب بالمال بدون عقاب
    Jüri karar vermek için toplandığında... 35 adam tel altından kaçacak. Open Subtitles فعندما ينكسر ذلك اللوح سيهرب 35 رجل اسفله
    Mahkeme ters gitmeye başladığında, kaçacağını biliyordum. Open Subtitles حالما المحكمة بدأت تُدينه، عرفت بأنه سيهرب.
    Öteki yerleşimciler gidiyor. Buradan kaçıyor. Open Subtitles سيهرب أصحاب المزارع الآخرون أظنهم سيرحلون عن هذا المكان
    Tımarhaneye kapatırlarsa, kaçıp 3 kişiyi daha öldürecektir. Open Subtitles لو أخذوه الى مصح الامراض العقلية سيهرب ويقتل ثلاثة آخرين
    Penelope, sadece bir kişi. O da kaçacak. Onlar hep kaçıyor. Open Subtitles سيهرب أيضاً , انهم دائما يهربون لم لاتتقبلين ذلك ؟
    Bunu yaptığımda, biri fırlayıp kaçacak. Kötü olan adam işte o. Open Subtitles وحينما أقوم بذلك , سيهرب أحدهم , هذا هو الفاسد
    Bırakırsam kaçacak. - Bırak onu. Biz yakalarız. Open Subtitles ـ وإلا سيهرب ـ دعه يذهب ، سنمسك به
    Bekleyemez! Adam kaçacak! Open Subtitles لا يمكنهُ ان ينتظر، الرجل سيهرب
    O gün geldiğinde kimin saklanıp kimin kaçacağını göreceğiz. Open Subtitles سنعرف اليوم حيث من سيهرب فيه و من سيختبئ
    Partinizde keman çalarken Afrikalının kaçacağını biliyor olmalı. Open Subtitles لابد وأنّه كان يعرف أن الأفريقي سيهرب بينما كان يعزف لك في الحفلة.
    Nicholas daha fazla tedirgin ve sinirli olmaya başlamıştı ve gerçekten kaçacağını hissediyordum. Open Subtitles نيكولاس" أصبح أكثر هيجاناً وعصبية" وانا حقاً شعرت كانه سيهرب بعيداً
    En yakın arkadaşın kaçıyor diye sen de mi kaçmalısın? Open Subtitles لأن صديقك العزيز سيهرب لذا ينبغي عليك الذهاب؟
    O kaltakla kaçıp, sonra da bedavaya benim yanıma gömülebileceğini düşünüyorsa yanılıyor. Open Subtitles إن كان يظن أنه سيهرب مع هذه العاهرة و يحصل على قيلولة في التراب بجواري فإنه مخطئ تماماً
    Mahkemenin zaman alacağını biliyordu tam zamanında kaçmış oldu. Open Subtitles لقد علم أنها ستأخذ وقت لتحول إلى المحكمة ثم سيهرب بعدها
    Bizi görür görmez, korkak gibi bağırıp kaçardı. Open Subtitles عند اول نظرة لنا, كان سيهرب ويصرخ مثل الجبان الذى يكونه
    Evde değil, işte değil, ama onu işkillendirirsek, kaçacaktır. Open Subtitles انه ليس بالمنزل. انه ليس بالعمل, واذا قمنا باستجوابه, سيهرب.
    Sürekli ateş edecek ve oyalayacak, aynı şeyi gün batana kadar yapacak ve sonuç olarak elimizden kayıp gidecek. Open Subtitles سيستمر بإطلاق النيران والمماطلة وإطلاق النيران والمماطلة حتى يحل الظلام، وفي تلك اللحظة سيهرب بعيدًا.
    Bu bize kaçtığı zaman tarzı ile kaçtığını söylüyor. Open Subtitles حسنًا، يخبرنا، عندما هرب، سيهرب في أناقة.
    Dikkat et, elinden kaçabilir. Open Subtitles إنتبه، سيهرب منك
    Bir şeyler yapmak zorundaydım yoksa kaçacaktı. Open Subtitles كان على أن أعمل شيئاً ,كان سيهرب
    Öyle bir adamın onunla kaçacağına inanmış mı gerçekten? Open Subtitles هل تظنين ان رجلاً مثل ذلك سيهرب معها ؟
    Evet, adam kaçmayacaktı. Ben onu çıkarmanız için eşlik edecektim. Open Subtitles ما كان سيهرب بل كان سيحملكم على اصطحابها إلى الخارج

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus