"سيوقفه" - Traduction Arabe en Turc

• durduracak
• durduramaz
• durduramazdı
• durdurabilir
• engel olacak
• durduracağını
• onu durdurabilecek
• onu oyalar
• onu durdurur

İmparator O'nu durduracak. Ab'ı Hayat'ı içemeyecek.
سيوقفه الإمبراطور فهو لن يأخذ ماء الحياة

Her şey değişmek üzere ve hiçbir şey bunu durduramaz.
كلّ شيء أوشك على التغيير و لا شيء سيوقفه

Hikâye için oradaydı ve onu hiç bir şey durduramazdı.
،لقد كان هناك ليحصل على قصة ولا شيء كان سيوقفه

Bunun olacağını bilebilir, hatta altına imzasını bile atmış olabilir, ama eğer başlatmak istediyse gerçekten de durdurabilir miydi?
وإنما أراد أن يبدأ الأمر كان سيوقفه حقاً

Yani, Khan'ı verdikten sonra bizi öldürmemesi için ona ne engel olacak?
أنا أعنى ما الذى سيوقفه من قتلنا جميعا بعد تسليم خان؟

Kırmızı ışıkların onu durduracağını sanmıyorum.
أنا متأكدة من أن الضوء الأحمر سيوقفه

İşte yetişti! Bir numaralı kovalayıcımız! Kanın kokusunu alabiliyor... ..ve dünya üzerinde onu durdurabilecek hiçbir şey yok!
ها هو، المطارد الأفضل، إنه يشم رائحة الدم و لا شيء على الأرض سيوقفه!

Ama şimdi aynı teknoloji muhtemelen onu durduracak şey olacak. İşte.
لكن بما أنّ ذلك قد حصل، قد تكون نفس التكنولوجيا هي الشيء الذي سيوقفه.

İmparator onu durduracak. Hayat suyunu almayacak. Bu yüzden ölmemi istiyorlar.
سيوقفه الامبراطور فهو لا يأخذ الماء

Onu, benim yaşadığım için cezalandırmasını hiçbir şey durduramaz.
لا شيء سيوقفه من معاقبتي على الرحيل

Artık hiçbir şey onu durduramaz.
-لا شيء سيوقفه الان -نعم

Bu kadın bir kez yola çıkmıştı ve onu hiçbir şey durduramazdı.
هذه المرأة... كانت ملتزمة بمسار لا شىء كان سيوقفه

Onu hiçbir şey durduramazdı.
لا شئ كان سيوقفه

Şerif olan o, onu kim durdurabilir?
ولذا من سيوقفه ؟ ؟

- Ona kim engel olacak ?
- من سيوقفه ؟

Koli bandının bunu durduracağını sanmıyorum.
لا أظن أن الشريط اللاصق سيوقفه.

Bunun gerçekten onu durduracağını mı düşünüyorsun?
هل تعتقد حقاً بأن هذا سيوقفه ؟

İşte yetişti! Bir numaralı kovalayıcımız! Kanın kokusunu alabiliyor ve dünya üzerinde onu durdurabilecek hiçbir şey yok!
ها هو، المطارد الأفضل، إنه يشم رائحة الدم و لا شيء على الأرض سيوقفه!

Kapı bir süre onu oyalar. Kapı mı?
-هذا الباب، سيوقفه لبعض الوقت .

Bahsetsem bu onu durdurur muydu ki?
حسنٌ ... هل كان ذلك سيوقفه لو فعلتُ ؟