Yani 24 saat içerisinde onu tekrardan öldürmeye çalışacak. | Open Subtitles | لذا لا شكّ أنّه سيُحاول قتلها ثانية في الساعات الـ24 المُقبلة. |
Çünkü olanları düzeltmeye çalışacak ama düzeltemez. | Open Subtitles | لأنه سيُحاول إصلاح الوضع. ولا يمكنُ إصلاحه. |
Ve hangimizle seks yapmaya çalışacak? | Open Subtitles | و أي منا سيُحاول التقرب منها ؟ |
Herkese bunu kanıtlamadan önce onu susturmaya çalışacaktır. | Open Subtitles | سيُحاول إسكاتها قبل أن يستطيع أى شخص إثبات الأمر |
Ve doğal olarak beni aramaya çalışıp benimle alay etmeye çalışacaktır ama.. | Open Subtitles | وبطبيعة الحال، فإنّه سيُحاول الإتصال بي ويستهزئ بي أكثر، لكن... |
Bugün birisi David Palmer'ı öldürmeye çalışacak. | Open Subtitles | اليوم شخصٌ ما سيُحاول قتلَ (ديفيد بالمير). |
Seni öldürmeye çalışacak. | Open Subtitles | هو سيُحاول قتلك |
Beni öldürmeye çalışacak. | Open Subtitles | سيُحاول قتلي |
İsyan etmeye çalışacaktır. | Open Subtitles | سيُحاول التمرد. |
O yüzden planını hızlandırmaya çalışacaktır. | Open Subtitles | . لذا سيُحاول تصعيد خُططه |
Korumanıza ihtiyacım var. Maroni mutlaka beni öldürmeye çalışacaktır. | Open Subtitles | أريد حمايتك، (ماروني) سيُحاول قتلي بكل تأكيد. |
Dinle, Blackstone yalnızmış gibi görünmeye çalışacaktır. | Open Subtitles | إسمع، (بلاكستون) سيُحاول أن يجعل الأمر يبدو وكأنه لوحده، |