| Sayın Başkan, neler hissettiğinizi biliyorum... ama bahsettiğimiz şey federal yöneticileri engellemek... seçim kanunlarını çiğnemek. | Open Subtitles | سيّدي الرئيس أعلم كيف تشعر ولكننا نتكلم عن إعاقة عمل المنظمين الفدراليين وخرق قانون الإنتخابات |
| Sayın Başkan, sizinle bir dakika konuşabilir miyim? | Open Subtitles | سيّدي الرئيس، سيّدي الرئيس. هل لي بلحظة معك؟ |
| Aziz Theodore'a yaptığınız ziyareti neden gizli tuttuğunuzu anlayamıyorum Sayın Başkan. | Open Subtitles | لا أعلم لمَ رحلتُكَ إلى سانت تيودور، يجدر أن تكون خارج السجلّات سيّدي الرئيس. |
| Sizi kandırmak istemiyorum, Bay Başkan. Bunlar karanlık zamanlar. | Open Subtitles | لن أقول لك الصواب، سيّدي الرئيس فهذه أوقات عصيبة |
| Kızıl Anahtar'a geçebiliriz Bay Başkan. | Open Subtitles | يمكنّا الذهاب مباشرةً إلى المفتاح الأحمر يا سيّدي الرئيس |
| Evet Başkanım, çok acı çektin. | Open Subtitles | حسناً، سيّدي الرئيس من الواضح أنك كنت تتألم كثيراً |
| Umutsuz zamanlar, umutsuz tedbirler Sayın Başkan. | Open Subtitles | الأوقات الصعب تحتاج تدابير صعبة، سيّدي الرئيس |
| Ucuzu oynuyor Sayın Başkan. | Open Subtitles | إنه مجرد آراء لا طائل منها يا سيّدي الرئيس |
| Bunun endişe teşkil ettiğini kabul ediyorum Sayın Başkan. | Open Subtitles | في حين أعترف أن هذا سبب يجعلنا نقلق، سيّدي الرئيس |
| Plan şimdiden büyük bir zincirleme reaksiyon oluşturmuş gibi görünüyor Sayın Başkan. | Open Subtitles | هذه الخطة بدأت فعلاً بإطلاق عنانها سلسلة من ردود الفعل كبرى، يا سيّدي الرئيس |
| Sayın Başkan, iptal etmek için henüz geç değil. | Open Subtitles | سيّدي الرئيس لم يفت الأوان لإلغاء العملية |
| Eğer yapılacak bir şey varsa şimdi tam zamanı, Sayın Başkan. | Open Subtitles | إذا كان هناك أيّ قرار سيُتّخذ، فهذا هو الوقت الأنسب، سيّدي الرئيس |
| - Sayın Başkan. - Sizi gördüğüme sevindim general. | Open Subtitles | ـ سيّدي الرئيس ـ سررت برؤيتك، أيها الجنرال |
| Hoşgeldiniz Sayın Başkan. | Open Subtitles | مرحباً بك في بيتك، سيّدي الرئيس |
| Yardımcı olabildiğime sevindim, Sayın Başkan. | Open Subtitles | أنا سعيد بالمساعدة, سيّدي الرئيس |
| Acele edin, Sayın Başkan. | Open Subtitles | الأمر يعود لفريق "جو" الآن - أسرع أرجوك سيّدي الرئيس - |
| Dün geceki konuşmanız bizi çok cesaretlendirdi, Bay Başkan. | Open Subtitles | لقد كانا سعداء للغاية بخطابك البارحة، يا سيّدي الرئيس. |
| Bu ülkeye bir sivil haklar yasası vaat ettiniz Bay Başkan. | Open Subtitles | أنّك وعدت هذه البلاد بمشروع قانون الحقوق المدنية، سيّدي الرئيس. |
| Her zamanki gibi saygısız, Bay Başkan. | Open Subtitles | متعجرف كالعادة يا سيّدي الرئيس |
| - Bunu yapamazsınız Bay Başkan | Open Subtitles | لا يمكنك فعل ذلك، سيّدي الرئيس. |
| Peki, bu arada Başkanım. | Open Subtitles | آوه، صحيح بالمناسبة سيّدي الرئيس |
| Başkan Bey, Sizi gördüğüme çok sevindim. | Open Subtitles | سيّدي الرئيس تسعدني رؤيتك |