"سَأَذْهبُ" - Traduction Arabe en Turc

    • Gidip
        
    • gidiyorum
        
    • giderim
        
    • gideyim
        
    • gelirim
        
    • edeceğim
        
    • alacağım
        
    • geliyorum
        
    • yapacağım
        
    - Annem uyumayı bıraktıysa Gidip çorba istiyor mu diye sorayım. Open Subtitles إذا كانت اُمَّي اتيقظت من الغَفوة سَأَذْهبُ أَرى ربما تُريدُ شوربةً
    Yarın akşam da onlara Gidip daha fazlasını dinlemek istiyorum. Open Subtitles سَأَذْهبُ هُنَاكَ ثانيةً ليلة الغد و اسْمعُ أكثر
    Bu çok mu sorun olur Richie? Sadece Gidip biraz uyumak istiyorum dedim. Open Subtitles كُلّ ما أَقُولُة سَأَذْهبُ و إحصلْ على النومِ
    Jeff, Sully az önce ayakkabıma kustu, onu yıkamaya gidiyorum. Open Subtitles جيف، لطّخْ فقط تَركَ على صندلِي. سَأَذْهبُ محاولةَ لشَطْفه مِنْ،
    Bankaya ben giderim... sonra arkada buluşuruz. Open Subtitles وأنا سَأَذْهبُ إلى البنك.. وسأعود لمقابلتك هنا بهذا نوفر الوقتَ
    Dışarıdan yemek ısmarlayacağınız için lekelenme riskini göze alamayacağımdan en iyisi gideyim. Open Subtitles ومنذ أنت سَتَطْلبُ غذاءَ، أنا سَأَذْهبُ بدلاً مِنْ المُخَاطَرَة للحُصُول علاه لطّخَ.
    Merak etme, o hiç bir yere gitmiyor, Gidip onun kulağını çekeceğim. Open Subtitles لاتقلق، لَنْ تَذْهبَ إلى أيّ مكان. سَأَذْهبُ وأَلوي أذنَها.
    Aylar oldu ve sanırım Gidip onları görmeliyim. Open Subtitles الشهور مَرّتْ و أعتقد أنني سَأَذْهبُ لرؤيتهم.
    - Gidip onun eşyalarını getireyim. - Ben giderim. Open Subtitles سَأَذْهبُ لأخذ بعض أشيائِها سَأَذْهب أنا
    Maris'e Gidip onunla konuşacağım. Bu işi düzelteceğim. Open Subtitles أَحْزرُ بأنّني سَأَذْهبُ فقط يَجِبُ أَنْ إنتهى ويَتكلّمُ مع ماريس ووَضعَها مباشرة.
    Ben Gidip, sağlık ekibi getireceğim. Open Subtitles أنا سَأَذْهبُ وأَحْصلُ على مساعدِ الطبيب.
    Tamam, Gidip masa örtüsüne burnumu sileceğim. Open Subtitles الموافقة، سَأَذْهبُ ضربةَ أنفي في مفرشِ المائدة.
    Hemen Gidip bir iki taslak çizeyim. Open Subtitles تَعْرفُ، سَأَذْهبُ صنعَ بَعْض التخطيطاتِ.
    Aslında, ben de eve gidiyorum. Open Subtitles الرأي، تَعْرفُ، لَرُبَّمَا أنا سَأَذْهبُ إلى البيت أيضاً.
    Ben şu devasa iğneleri almaya gidiyorum. Open Subtitles أنا سَأَذْهبُ أُصبحُ أولئك الإبر العملاقة.
    Dikiş için malzeme almak üzere Şef Jang'ın evine gidiyorum. Open Subtitles أنا سَأَذْهبُ إلى بيتِ الرئيسِ جونق للحُصُول على بعض الأعمالِ للخياطة
    Eğer siz bana yardım etmezseniz ben de başka birine giderim. Open Subtitles أنت رجال لَنْ يُساعدوني، أنا سَأَذْهبُ إلى الجرّاحِ الآخرِ.
    Hazır olunca giderim. Open Subtitles أنا سَأَذْهبُ عندما أَكون مستعدُّ.
    Artık gideyim. Open Subtitles أنا سَأَذْهبُ الآن.
    Ben gelirim. Open Subtitles في ذلك الشيءِ الأسودِ الذي تَحْبُّة. سَأَذْهبُ أنا.
    Gidip çocukları kontrol edeceğim. Open Subtitles حلوّ جداً. أَنا فَقَطْ سَأَذْهبُ المراقبة على الأطفالِ.
    Vardiyalara böleceğiz ve ilkini ben alacağım. Open Subtitles لذا نحن سَنَأْخذُ النوباتَ، وأنا سَأَذْهبُ أولاً.
    Anlıyorum bu yüzden geliyorum. Open Subtitles أَفْهمُ، لهذا السبب أنا سَأَذْهبُ
    Ben yukarı çıkıp Greg'le şu toplantıyı yapacağım. Dur biraz. Open Subtitles أنا سَأَذْهبُ فقط وأَعْقدُ ذلك الإجتماع مَع جريج.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus