| Jakuzi de otururken şampanya içmek eğlenceli olur diyordum. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّه سَيَكُونُ مرحاً أن نرَشْف الشمبانيا بينما نَجْلسُ في الجاكوزي |
| Bu yüzden, herkes adını söyleyip kısaca kendinden bahsetse eğlenceli olur diye düşündüm. | Open Subtitles | لذا، إعتقدتُ بأنّه سَيَكُونُ مرحاً إذا كلنا إنتشرنَا وقالَ اسمَنا وبعض الشيء حول أنفسنا. |
| Aldık ama yemeğe çıkmak eğlenceli olur diye üşündük. | Open Subtitles | إعتقدنَا بأنّه سَيَكُونُ مرحاً لخُرُوج ويَتناولُ a وجبة طعام. |
| Ropörtajı birlikte yapmamızın daha eğlenceli olacağını düşündüm. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّه سَيَكُونُ مرحاً إذا نحن عَمِلنا المقابلةَ سوية. |