bu sene harika bir kamp yeri bulabiliriz, süper olur. | Open Subtitles | قد نحصل على مكان لائق للتّخييم هذا العام والذي من شأنه أن يكون مذهلاً |
Bence bu harika bir film olur. | Open Subtitles | هذا من شأنه أن يكون أفضل فيلم على الإطلاق |
Kemer yağmurlarından sonraki en felaket olay olur. | Open Subtitles | من شأنه أن يكون أكبر كارثة منذ سقوط الأرك |
Bellki bu çocuk bana bayağı bi dert olacak | Open Subtitles | يعني، بالطبع، من شأنه أن يكون طفل تبدو لي جيدة والمخ. |
Eğer biraz neşelenebilirseniz, daha iyi olacak. | Open Subtitles | إذا أمكن فقط أن تبتهجوا قليلاً، هذا من شأنه أن يكون أفضل. |
Eğer daha iri, daha güçlü, daha hızlı olsalardı, bu makul olabilirdi. | Open Subtitles | ان كانوا أكبر وأقوى أسرع ، من شأنه أن يكون شيئا واحدا |
- Ziyaret etmek için bir yerimiz olur. | Open Subtitles | نعم، كل ما من شأنه أن يكون له مكان للذهاب. |
bu güzel olur. | Open Subtitles | نعم، من شأنه أن يكون لطيفا. نعم. |
Hayır, hayır bu nezaketsizlik olur. | Open Subtitles | تتنهد لا، لا، من شأنه أن يكون وقحا. |
bu çok zarif bir davranış olur çünkü. | Open Subtitles | لأن ذلك من شأنه أن يكون انيق حقاً |
bu yapmak istediğim ikinci şey olur. | Open Subtitles | حسنا، نعم، هذا... من شأنه أن يكون المفضلة الثاني شيء للقيام به. |
En güvenli yöntem bu olur. | Open Subtitles | من شأنه أن يكون آمن لمسار العمل |
Eğer tamam, bugün son 20 gündeki ortalama hareket üzerinden tahminde bulunacağım derseniz -- bu belki iyi bir tahmin olur ve para kazanabilirim. | TED | وإذا اتخذت القرار، حسنا، سأقوم اليوم بتقديم بعض التنبؤات، من خلال متوسط التغيرات التي حدثت خلال العشرين يوما الماضية-- ربما هذا من شأنه أن يكون تنبؤا جيدا، وأجني بعض المال. |
Bir diğer umudum ise tıbbı ve biyolojiyi talihle yönetilen ve yüksek riskli maceralar olmaktan çıkarıp beceri ve çok çalışma sonucu başarılı olduğumuz alanlara çevirebilmek. bu hepimiz için büyük bir ilerleme olur. | TED | وأملي هو، أنه وإذا أمكننا تحويل علم الأحياء و الطب من هذه المساعي عالية المخاطر المحكومة بالفرصة والمحاولة، وجعلها أشياء نفوز بها بالمهارة والعمل الجاد، فذلك من شأنه أن يكون تقدما عظيما . |
Ve düşünüyorum da bakalım kim en iyi olacak. | Open Subtitles | وأود أن أعتقد الذي من شأنه أن يكون أفضل ممثل. |
Gittiğim zaman Kubo'ya göz kulak olacak birinin olduğunu bilmek hikâyemi güzel bir şekilde sonlandırmamı sağlayabilir. | Open Subtitles | معرفة أن هناك شخص ما يحرس كوبو عندما أموت من شأنه أن يكون طريقة جيدة لإنهاء قصتي |
Bizi asla yok edemez çünkü bizden biri olacak. | Open Subtitles | ولا يمكن أبدا إبادتنا لأن من شأنه أن يكون واحدا منا. |
Söyleyeceğin her şey çok faydalı olacak. | Open Subtitles | أي شيء يمكنك قوله لي من شأنه أن يكون مفيد؟ |
bu ekonomiler ve şehirler için kötü olurdu. | TED | ذلك من شأنه أن يكون سيئاً على الاقتصاد والمدن |
bu toplumun bir mikrokozmosudur. | TED | وهذا من شأنه أن يكون صورة مصغرة من المجتمع. |
Evet, bu iyi olurdu, ama ben sadece kartı istiyorum. | Open Subtitles | نعم, ذلك من شأنه أن يكون لطيفاً، لكنني أريد البطاقة فحسب |