"شؤم" - Traduction Arabe en Turc

    • alamet
        
    • kötüye
        
    • alameti
        
    • kötü bir
        
    • hayra
        
    • uğursuz
        
    • kehanet
        
    • banshee
        
    • buna kötü
        
    Size yalvarıyorum Majesteleri, bunu göz ardı etmeyiniz. Canavar bir alamet. Open Subtitles ألتمسك عذراً , سيد , انسى أمره الوحش نذير شؤم
    Bunun kötüye işaret olduğunu biliyorsun, Ted. Evrenin mesajlarına inanırsın sen. Open Subtitles انت تعرف أن هذا فأل شؤم انت تعتقد بهذا اليس كذلك ؟
    İnternet şimdi kendine geldi! Kıyamet alameti bu. Open Subtitles إنقطعت الانترنت للتو أعتقد أن ذلك نذير شؤم
    Bu kötü bir işaret. Zenciyi, Tobias'ı idam ettiler bile. Open Subtitles إنه نذير شؤم, لقد أعدموا بالفعل شخصا أسود يدعى توبيان
    Bu rüzgar hayra alamet değil. Open Subtitles فالرياح غالبا نذير شؤم
    Bu daha önce hiç olmamıştı yoksa bugün uğursuz bişeylermi olacak Open Subtitles هذا لم يحدث أبداً من قبل أتمنى ألا يكون هذا نذير شؤم لما سيحدث في هذا اليوم
    Montezuma bu kuyruklu yıldızı bir kehanet olarak değerlendirdi, kendi çöküşünün işareti. Open Subtitles رأى مونتيزوما هذا المُذَنَّب على أنهُ نذرُ شؤم إشارةً إلى انهيارِه
    Böyle kötü halde olmanın nedeni, banshee'nin çığlığı mı yoksa benim cahilliğim mi, şu an gerçekten bilemiyorum. Open Subtitles أتعلم ، اريد معرفه اذا كان هذا شؤم حقا ام ان كل هذا تخاريف وليست موجودة
    Bazıları buna kötü niyetle pazarlık etme diyebilir. Open Subtitles البعض يقولون ان المفاوضات شؤم
    Is iki şeylerden biri kesin. Bir tesadüf, ya da kötü bir alamet. Open Subtitles بالتأكيد إنه شيء مؤكد من إثنين إما صدفة أو نذير شؤم
    Bunu söyleyemem. Bir alamet görmedim. Open Subtitles لا، لم يغرق لم أحلم بنذير شؤم بعد.
    Bunun kötüye işaret olduğunu biliyorsun, Ted. Open Subtitles ؟ كذلك اليس بهذا تعتقد انت شؤم فأل هذا أن تعرف انت
    Aramızda hala bir kapı olmasını kötüye işaret olarak görüyorum. Open Subtitles حقيقة أنّه لا يزال هناك باب بيننا أعتبرها شؤم
    Kaybolmaları kötülük alameti olarak sayılırmış. Open Subtitles عندما أنقرضوا , تم إعتبارهم نذير شؤم
    Yanlış konuştum. Başka bir kıyamet alameti. Open Subtitles النحو تركت لي فأل شؤم اخر
    Bu kesinlikle iki şeyden biri. Bu bir tesadüf ya da kötü bir işaret. Open Subtitles بالتأكيد إنه شيء مؤكد من إثنين إما صدفة أو نذير شؤم
    Sana söylüyorum, bu gemide kötü bir şeyler var. Open Subtitles أخبرك، هناك البعض شؤم سيئ على هذا المركب.
    Bu çocuk hayra alamet değil. Mithras, gecelerin efendisi. Open Subtitles وذلك الفتى نذير شؤم
    Ne kadar da uğursuz bir şey. Ama buna neden ihtiyacın var ki? Sahip olduğun güçle zaten tüm düşmanlarını alt edebilirsin. Open Subtitles يا له مِنْ نذير شؤم لكنْ فيمَ تحتاجه مع كلّ قدراتك؟
    Başarılı bir av dönüşünde bir kehanet ortaya çıktı. Open Subtitles كنت عائداَ من رحلة صيد ناجحة عندما ظهر نذير شؤم
    O bir... banshee. Open Subtitles ان هذا ـ فال شؤم ـ
    Bazıları buna kötü niyetle pazarlık etme diyebilir. Open Subtitles البعض يقولون ان المفاوضات شؤم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus