Beni gruba koydun, çünkü benim bir şeyler yapabileceğimi biliyordun. | Open Subtitles | ما أقولة, أنك وضعتني معهم لأنك تعرف أنه يمكنني أن أجعل شئٌ ما يحدث |
Bu basit bir oyun değil. Başka bir şeyler dönüyor. | Open Subtitles | هذه ليست مجرد لعبة، هناك شئٌ آخر يدور هنا |
Tüm bilim dallarını en beklenmedik şekillerde etkileyebilecek birşey. | TED | هي شئٌ يُمكن أن يُعلمنا كل أنواع العلوم بطرق غير مُتوقعه. |
Bakın, sizi rahatsız eden birşey varsa, onu kullanmanın bir yolunu bulursunuz. | Open Subtitles | كما ترون. إذا كان هنالك شئٌ يأكل بداخلك. عليك إيجاد الطريقة التي تمكّنك مِن استخدامه. |
Sorduğun için sağol. Aradığım Bir şey. Bir ay önce gökyüzünden düşmüş olmalı. | Open Subtitles | شكراً لسؤالك ، هناك شئٌ آخر كنت أبحث عنه لقدسقطمن السماءمنذ قرابةالشهر،لكنه ليسقنبلة. |
İşe gidene kadar yapabileceğin daha iyi şeyler var aklımda. | Open Subtitles | لديّ شئٌ أفضل يمكنك فعله قبل ذهابك إلى العمل .. |
Güç.. Çoğu insanın fazla düşünmediği bir şeydir.. | Open Subtitles | " الطاقة ، شئٌ لا يفكر به معظم الأشخاص " |
Aslında yapmayı önerdiğimiz şey... bir şeyi, hiçbir şeye çevirmek ve tersini yapmak. | Open Subtitles | فعلياً. ما نحاول فعله هو أن نغير شئٌ ما إلى العدم ونعيد الكَرة |
Bu evde kötü şeyler oluyor ve bunun için bir şeyler yapmalıyız. | Open Subtitles | شئٌ رهيبٌ يحدث فى هذا البيت ويجب أن نحضر من يساعدنا |
Konuşmazsam birinin çocuğuna bir şeyler olabilir. | Open Subtitles | إن حدث شئٌ لطفلٍ ما فسيكون هذا لإبقاء فمي مغلقاً |
bir şeyler yapmazsak ülkeyle beraber şirket de batacak. | Open Subtitles | شئٌ ما لن يحصل, وقريباً . وقريباً الشركة ستسقط معها |
Orada bilmemiz gereken bir şeyler oluyor mu? | Open Subtitles | هل هناك شئٌ بالأسفل نحنُ يجبُ أن نعرفُ بشأنه ؟ |
İşleri daha heyecanlı hâle getirmek istiyorum on dakikadan fazla hatırlayacağı bir şeyler. | Open Subtitles | أريد أن أجعل الأمور أكثر إثارةً شئٌ ستتذكره لأكثر من عشر دقائق حسناً بالمرح والإثارة |
Siz ikiniz içinizi iyice döktüyseniz sana göstermek istediğim birşey var. | Open Subtitles | إذا إنتهيتما من إستنزافِ بعضكما البعض عاطفياً لديّ شئٌ لأريكَ إياهُ إذا كانت لديكَ دقيقة |
Ayrıca birşeyler yapmalıyım ve hukuk okulu, birşey. | Open Subtitles | بجانب أني يجب أن أفعل شيئا ما وكلية الحقوق شئٌ ما |
View ya da vista, öyle gibi birşey. | Open Subtitles | منظر أو إطلالة، شئٌ كهذا. انظرا، أنا لمْ أرتكِب جرماً، حسنٌ؟ |
Tardis'in yapabileceği başka Bir şey daha var. Bizi buradan götürebilir. | Open Subtitles | هناك شئٌ آخر يمكن للتارديس ان تفعله، يمكنها أن تأخذنا بعيداً |
Elektriksel yıldırım gibi Bir şey vardı, hepsi yığılıp kaldı. | Open Subtitles | كان هناك شئٌ يشبه البرق ، أو الكهرباء وسقطوا جميعاً |
ve yine, inanılmaz Bir şey oldu, Kampanyanın ilk zamanlarında böyle Bir şey yoktu. | TED | ومجددًا، حدث شئٌ مذهل، شئٌ لم يحدث في الموجة الأولي للحملة، |
Delikten içeriye düşüp, geri çıkamayan o kızda çok özel bir şeyler var. | Open Subtitles | ولكن بهِ شئٌ هاص عن فتاةٍ صغيرة. والتي سقطتْ في حفرة, ولم تستطع الخروج. |
Belki de bu iyi bir şeydir. | Open Subtitles | ربما هذا شئٌ جيد |
Aslında yapmayı önerdiğimiz şey... bir şeyi, hiçbir şeye çevirmek ve tersini yapmak. | Open Subtitles | فعلياً. ما نحاول فعله هو أن نغير شئٌ ما إلى العدم ونعيد الكَرة |