Tabi, falımda bugün böyle bir şey olacağı var mıydı? | Open Subtitles | متاكد و طالعى قال شئ مثل هذا سيحدث لى اليوم |
Sevdiğim insanların başına böyle bir şey gelmesine asla izin vermeyeceğime söz verdim. | Open Subtitles | أقسمت بأنّنى لن أترك أيّ شئ مثل هذا يحدث إلى شخص أهتم به |
Bir yol haritası yoktu. Kimse daha önce böyle bir şey yapmamıştı. | TED | ليس هناك خارطة طريق. لم يفعل أي شخص شئ مثل هذا من قبل. |
Onu kurtarmaya çalışıyordu... Ben böyle bir şeyi asla yapamazdım. | Open Subtitles | طريقة انقاذه لها لم يكن يمكننى فعل شئ مثل هذا |
Hallet da reçel kavanozu ya da Onun gibi bir şey almak için onun bu tarafa doğru geldiğini söyledi. | Open Subtitles | وهيلت قال انها كانت قادمه الى هنا لتأخذ بعض زجاجات الجيلى او شئ مثل هذا |
Daha önce Bunun gibi bir şey görmüş olamazsın. | Open Subtitles | أنت أبداً مَا لا تَرى أيّ شئ مثل هذا. |
Fakat bu imkânsız. Ben asla böyle bir şey yapmadım. | Open Subtitles | ولكن, هذا مستحيل, كما ترى, انا لم افعل شئ مثل هذا ابدا |
Burnunun ucunda böyle bir şey olan bir adamla aynı evi paylaşır mısın? | Open Subtitles | هل يمكنكي أن تتشاركي المنزل مع شخص له شئ مثل هذا في نهاية أنفه؟ |
Daha önce böyle bir şey gördünüz mü ? | Open Subtitles | لَهُ حلّلتَ أبداً أيّ شئ مثل هذا قبل ذلك؟ |
böyle bir şey oluyor ve sonra yine olmaya başlıyor... ve sen bize anlatmıyorsun? | Open Subtitles | شئ مثل هذا حدث،وبدأ يحدث مجددا و لا تخبرينا؟ |
Daha önce hiç böyle bir şey yapmadım. | Open Subtitles | أنا أبداً مَا عَملتُ أيّ شئ مثل هذا قبل ذلك. |
Daha önce böyle bir şey görmüş müydün? | Open Subtitles | لَهُ رَأيتَ أبداً أيّ شئ مثل هذا قبل ذلك؟ |
böyle bir şey olsaydı daha çok dikkat ederdik, öyle değil mi? | Open Subtitles | حسنا، سأخبرك لو كانت شئ مثل هذا لكان قد ندفع بإهتمام أكبر من أجل هذا ألا تعتقد هذا؟ |
böyle bir şey olsaydı daha çok dikkat ederdik, öyle değil mi? | Open Subtitles | حسنا، سأخبرك لو كانت شئ مثل هذا لكان قد ندفع بإهتمام أكبر من أجل هذا ألا تعتقد هذا؟ |
böyle bir şeyi almaya gücü nasıl yetti hiçbir fikrim yok. | Open Subtitles | ليس لدى أى فكره كيف يمكنه تحمل ثمن شئ مثل هذا |
- böyle bir şeyi asla onaylamazdım. | Open Subtitles | من فجوة الدمار هذا غير معقول . لم أوافق أبداً عى شئ مثل هذا |
- Onun gibi bir şey. - Peki, iyi bir film olacak mı? | Open Subtitles | شئ مثل هذا - حسناً، لابد إنه سيكون فيلم جيد - |
Onun gibi bir şey. Ama ne var biliyor musun? | Open Subtitles | شئ مثل هذا لكن أتعلم ؟ |
Bunun gibi bir şey. | Open Subtitles | التى سمّمت زوجها و عشيقها, شئ مثل هذا |
Biliyorum, ani, acele ve ben böyle birşey yapmam. | Open Subtitles | انا اعرف انه مفاجئ وانه متسرع وانا لا احب ان اعمل شئ مثل هذا |
Başınıza böyle bir şeyin gelmesini asla istemem. | Open Subtitles | أنت آخر شخص فى العالم أريد أن يحدث له أى شئ مثل هذا |