Charmaine'e söylemiyorsun çünkü hemen polise gitmende ısrar edeceğini biliyorsun. | Open Subtitles | أظن أن السبب الوحيد الذي يمنعك من إخبار شارمين هو لأنك تعرف أنها ستصر عليك بأن تذهب إلى الشرطة مباشرة |
Sağol Charmaine. Bir saat sonra dönerim. | Open Subtitles | شكراً شارمين ، سأعيده في خلال ساعه |
Yemek için Artie ve Charmaine'i tutacağım. | Open Subtitles | سأعين (آرتي) و (شارمين) لكي يعدوا الطعام و الشراب |
SOC: Araştırmalarımda, Taliban'ın bu çocukları katılmaya iknada ve eğitmekte mükemmele yakın hale geldiğini gördüm. Bunun beş aşamalı bir süreç olduğunu düşünüyorum. | TED | شارمين: أنا، خلال بحثي، وجدت أن طالبان قد أتقنت الطريقة التي تجند بها وتدرب الأطفال. وأعتقد أنها عملية من خمس خطوات. |
Yani Charmin reklamındaki adamı ya da Unabomber'ı beceremezdim. | Open Subtitles | أجل، لم أكن لأضاجع فتى "شارمين" أو المفجر. |
- Charmine Foxx. | Open Subtitles | - شارمين فوكس- |
Evet ama o küçük "dana tonnata"ları kaçırma. Charmaine! | Open Subtitles | لن تفوتك اللحم الضأن الصغير "توناتاس" (شارمين) |
Charmaine güçlü bir kadın. | Open Subtitles | شارمين امرأة قوية |
Biliyor musun, Charmaine dedi ki, Arnavutluk'ta tüm ailesi yağ değişimi için sırada beklerken yapılan bir bombalı saldırıda ölmüş. | Open Subtitles | أوتدرون؟ قالت لـ(شارمين) أنها في "ألبانيا" نُسفت عائلتها بالكامل وهي تنتظر تغيير الزيت! |
Charmaine servisi açmış olmalı. | Open Subtitles | على شارمين أن تجهز الصالة |
Tanrım! Sen tam bir baş belasısın Charmaine Daisy Pierce. | Open Subtitles | يا ربّاه، أنتِ طفلة معقّدة، يا (شارمين ديزي بيرس) |
Bayan Gail, bu benim kardeşimin torunu Charmaine Daisy Pierce. | Open Subtitles | آنسة (غيل)، هذه ابنة أختي، (شارمين ديزي بيرس) |
Söylesene Charmaine, sence bu okula uygun musun? | Open Subtitles | أخبريني إذن يا (شارمين)، أتظنّين أنّكِ ملائمة لرابطة الحكم العالمي للطلاب؟ |
Charmaine, notların gelene kadar derslere dinleyici olarak katılabilirsin. | Open Subtitles | (شارمين)، يمكنكِ تدوين المحاضرات إلى حين وصول سجلاّتكِ إلى هنا، |
Bu da yeğeni Charmaine, yeni sınıf arkadaşın. | Open Subtitles | وهذه ابنة أختها (شارمين)، زميلتكِ الجديدة بالسكن |
Gail, biz en iyisi akşam yemeğinden önce biraz odamıza çekilelim. Bu kadar değişim Charmaine'e ağır geldi. | Open Subtitles | (غيل)، ربّما يجب أن نستحمّ قبل تناول العشاء كلّ هذا الإنتقال يُعدّ أمراً جللاً لـ(شارمين) |
Charmaine kendini iyi hissetmiyor. | Open Subtitles | على أيّ حال، (شارمين) متوعكة قليلاً في الوقت الحالي. |
SOC: İntehar saldırısı düzenleyince hangi nimetleri kazanacaksın? | TED | شارمين: ما المباركة التي ستحصل عليها من تنفيذ هجوم إنتحاري؟ |
SOC: Bir intihar saldırısı yapmayı ister miydin? | TED | شارمين: هل ترغب في تنفيذ هجوم إنتحاري؟ |
"Charmin Çiftkatlı Tuvalet Kağıdı. | Open Subtitles | مناديل شارمين المزدوجة |
Sharmeen Obaid Chinoy: Daha sonra çocuklara aylarca askeri eğitim verildiğini anlatıyor. | TED | شارمين عبيد تشينوي: إنه يخبر ذلك الطفل يعطى شهور من التدريب العسكري. |