"شاغرة" - Traduction Arabe en Turc

    • boş
        
    • müsait
        
    • açık
        
    • boştu
        
    • boşalmış
        
    • boşalıyor
        
    • boşalacak
        
    • açığı
        
    • açığımız
        
    Ona boş bir oda bul Haleh Endokardit için biri onu muayene etsin. Open Subtitles هاليه , ابحثي عن غرفة شاغرة واطلبي شخصا اخر ليجري لها فحوصا داخلية
    Hey, bunu için teşekkür ederim, ama yandaki odanın neden boş olduğunu anladım. Open Subtitles شكراً لك من أجل كل هذا ولكنني عرفت سبب أن الشقة المجاورة شاغرة
    Yandaki daire boş ama koridorun sonundaki adam bir şey duymadığını söylüyor. Open Subtitles الشقة المجاورة شاغرة لكن الرجل المتواجد بالقاعة قائلًا أنه لم يسمع شيئاً
    Dinle. Bana teklif ettiğin iş. Halen müsait olduğunu söyle. Open Subtitles تِلك الوظيفة التي عرضتِها علي اخبريني، هل ما زالت شاغرة ؟
    Burası Güney Merkez tekel bayiileri, fast food boş arsalar. TED هذه هي منطقة ساوث سنترال متاجر خمور، وجبات سريعة، مناطق شاغرة.
    Başka boş koltuklar da vardı ama özellikle gelip hemen yanına oturdu. Open Subtitles ،كانت هناك مقاعد أخرى شاغرة ولكنه تعمّد الجلوس بجانبها
    - boş bir terminal olunca hayır. Open Subtitles حَسناً لَيسَ عندما أكون هناك محطة نهائية شاغرة
    Tavan arasında kalabileceğin boş bir oda var. Open Subtitles لدينا غرفة علوية شاغرة تستطيعين المكوث فيها
    Personel dikkat. Yedinci bölümde boş bir pozisyon. Open Subtitles أخبر شؤون الموظفين بأن لدينا وظيفة شاغرة في الدور السابع
    boş pozisyonunuz var mı diye merek ettim. Open Subtitles كنتُ أتسائل إن كانت هُناك أيّ مناصب شاغرة في الوقت الحاضر؟
    Önemli değil. Sizin gibi beyefendiler için her zaman boş odamız vardır. Open Subtitles لا بأس ، لدينا دائما غرفا شاغرة للرجال المحترمين أمثالك
    Masalar boş. Tut onları. Bir dakikaya dönerim. Open Subtitles الطاولة شاغرة ، إحجزها لنا سأعود بعد قليل
    - boş yer var, size göstereyim. Open Subtitles يوجد مقاعد شاغرة بالأمام . سأريك لا , لا أريد ذلك , شكراً
    İşin güzel yanı da bu. Orada kimse yaşamıyor. Daire boş. Open Subtitles هذا أجمل ما في الأمر, لا أحد يعيش هناك إنها شاغرة, بإمكانك أن تمشي فيها
    Bu bina dışında bu bölgeler genelde boş. Open Subtitles شاغرة المنطقة الجميلة، ماعدا هذه البناية هنا.
    Çamaşırhane'de boş makinalar Sade turlarından bile az geliyordu. Open Subtitles في المغاسل نادراً ما نعثر على غسّالة شاغرة
    Bu odanın boş olması gerekiyordu. Kimin hastası bu? Open Subtitles من المفترض أن تكون هذه الغرفة شاغرة لمن هذا المريض ؟
    Şu anda sadece bir tane müsait masa var ama eğer beklerseniz birkaç dakika içerisinde başka bir masa boşalacak. Open Subtitles لدي طاولة شاغرة الآن لو لم تمانعوا الإنتظار ستكون جاهزة بعد دقائق
    Ben... seni zorlamak istemiyorum, ama ana rollerden bazıları hâlâ açık. Open Subtitles لا أقصد دفعك لذلك، ولكن بعض الأدوار الرئيسية لا تزال شاغرة
    Dün gece mezarının oradan geçtim ve mezarı boştu. Open Subtitles أنا مررت بقبره ليلة أمس وعنده مناصب شاغرة
    Bahriye Nezareti'ndeki baş askeri hukuk müşavirliği makamı boşalmış. Open Subtitles مكتب محامي الملكي في محكمة الحاكم أصبح شاغرة
    - Bir ameliyathane boşalıyor. Open Subtitles أعرف, أعرف هناك غرفه عمليات شاغرة الان
    Sanırım yakında eleman açığı olacak. Open Subtitles أظن بأن هنالك وظائف شاغرة مُقبلة
    Maalesef şu anda eleman açığımız yok. Open Subtitles لسوء الحظ ، ليست لدينا أى وظائف شاغرة الآن

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus