Ben deneyimli bir muhabirim. Senin gibileri bilirim, suçun hassas noktası. | Open Subtitles | أنا مراسلة صحفية و رأيت الكثير من شاكلتك وراء كل جريمة |
Gerçek şu ki, ilerleme seni ve senin gibileri korkutuyor. | Open Subtitles | الحقيقة هي أن التقدّم يرعبك أنت ومَن هم على شاكلتك |
Eskiden senin gibileri diri diri yakarlardı. | Open Subtitles | قديماً كانوا يحرقون من هم علي شاكلتك أحياء |
Eskiden senin gibileri diri diri yakarlardı. | Open Subtitles | قديماً كانوا يحرقون من هم علي شاكلتك أحياء |
senin gibi kadınlara saygı duyarım nasıl davranmak gerektiğini de bilirim. | Open Subtitles | أحترم النساء اللاتى على شاكلتك و أعرف كيف أتعامل معك جيدا |
Hayır, buna izin vermeyeceğim. Senin gibileri yok etmek için ant içtim. | Open Subtitles | كلّا، لن تكون مُتعايشة أنا وُجدتُّ لتحطيم الأشخاص على شاكلتك |
Sizin gibileri bilirim. Her şeyi bildiğinizi sanarsınız ama bir bok bilmezsiniz. | Open Subtitles | أنا أعرف شاكلتك ، تعتقدين أنك مصيبة في كل أمر ، و لكن لا تدرين شيئا البتة |
Sizin gibileri değil. | Open Subtitles | ليس الأشخاص الذين على شاكلتك |
Bu savaş senin gibileri temizleyecek Wilson ve ben de buna hiç üzülmeyeceğim. | Open Subtitles | ستجرف هذه الحرب من هم على شاكلتك يا (ويلسون) وأنا عن نفسي لن أحزن |
senin gibi olan başka birinden dünyanın sonu hırsımı almak istiyorum. | Open Subtitles | اريد ان اخرج عن بعض الغضب على شخص اخر على شاكلتك |
Oh, erkeklerin senin gibi kadınları neden öldürdüğünü şimdi anlıyorum. | Open Subtitles | أوه , أنا أفهم الآن ما الذي يجعل الرجال يقتلون نساء من على شاكلتك |