"شامان" - Traduction Arabe en Turc

• şaman
• şamana
• şamanım
• Chaman
• Shaman
• Şamanı
• şamanla
• bir şamanın

Gardner sanırım bu bir çeşit düğün yüzüğü ve onları şaman Neka evlendirmiş.
غاردنر ،أعتقد أن هذا نوع من خاتم الزواج و أن شامان نيكا زوجهم

"şaman" hakkıındakileri es geçme, (şaman: tanrısal güçlerle şifa ve bela veren büyücüler) mesih e fikirleriyle önderlik edecek o.
و لا تنسى شامان التي رؤياه تضيء طريق المسيح

Rene, bu kolyeyi yapan kişi bir şaman kabilesinin üyesiymiş.
رينيه ، كان هذة القلادة مصنوعة من شامان القبلية لفرد بعينه

Yandaki nine bir şamana gitmemiz gerektiğini söyledi.
الجدة في المنزل المُجاور قالت أنّ علينا التواصل مع شامان.

Ben sadece sıradan bir şamanım.
ما أنا إلا فتاة شامان عادية،

Eskiden öyle insanların hepsi şaman olurmuş.
فى الماضى هذا النوع من الناس اصبح كلهم شامان

- şaman olabilecek biri değil.
انها ليست شخص قادره على ان تصبح شامان من تقصد؟

Sıradan bir şaman olmama rağmen kendim için okumuyorum.
برغم أني مجرد شامان عادية، إلا أنني لا أقرأ فقط لأحقق مكسب شخصي،

Seni baş şaman konumuna geçirmenin bir fırsatını düşünüyorum.
كنت أفكر بالبحث عن فرصة أمنحكِ فيها لقب رئيسة شامان القاعة السماوية.

Güpegündüz bir şaman kız ve bir keşiş birbirlerine yapışıyorlar.
في ضوء النهار، شامان وراهب يقفان بالقرب من بعضهما

İIk defa bir şaman olduğuma şükrediyorum.
ولكن هذه هي المرة الأولى التي أكون فيها سعيدة لأنني شامان

Bazı kabile toplumlarında transseksüel insanlar şaman olarak kabul edilir.
فى بعض الثقافات القبلية يعتبر المتحول جنسيا شامان توضيح: الشامان هم سحرة دينيون يقولون بأن لديهم قوة تتغلب على النيران

Sanırım bir şaman var ve üzerimize beyaz kıyafetler giyeceğiz ve Peru'ya özgü asma dalından yapılma çamurlu bir içeceği içeceğiz.
أعتقد سيكون هناك شامان وعليكِ إرتداء ملابس بيضاء وتشربين ذلك السائل الطيني المصنوع من جذور الفجل

Bu kadar acı veriyorsa kabul edip şaman ol.
لو كانَ صعبًا عليكِ، فاقبلي به فحسب، وكوني شامان.

Umarım izinsiz girmiş saymazsınız, biz şaman Neka'yı arıyoruz.
نحن نأمل أننا لا نتطفل، و لكن نحن نبحث عن شامان نيكا

şaman bana cesaret hikâyelerinin her zaman mutlu sonla bitmediğini öğretti.
ـ (شامان) علمتني أن الحكايات الشجاعة ليس لها نهايات سعيدة دائما

Sanırım. şaman bir annen var.
إنها قوامات إمتلاك شامان للأمّ

Lim Ji-Oh, sen şaman mı yoksa büyücü doktor falan mısın?
ليم جي-أوه، هل أنت شامان أو دكتورة ساحرة؟

Biz bir şamana danışmıyoruz. Burada bilim adamlarıyla hareket etmemiz lazım.
نحن لم نأت لعند مُعالج روحي "شامان" من المُفترض أننا نتعامل مع عُلماء هنا.

Ben sadece önemsiz bir kadın şamanım.
لست إلا مجرد شامان عادية،

- Johnny Wickham. Londralı. - Chaman Bakshi.
جوني ويكهام من لندن شامان باكشي

Evet, engelli lezbiyen Shaman Lily'nin odasını efsunlarken böyle demişti.
نعم , هذا مالم تقدر عليه السحاقيه شامان

Şamanı görmeye mi gidiyorsun? Birlikte gidelim.
أنت ذاهب لرؤية شامان, أليس كذلك ؟

...ve şamanla ilgili.
مسرح الجريمة والكاهن شامان

Yetkili bir şamanın varlığı olmadan bu sorgu odasına hiç bir danışman giremez.
لا يُسمح بدخول المستشارين بدخول غرفة الإستجواب دون حضور شامان مُرخّص.