İslami dünyada olağanüstü ıstıraba tanık oldum ıstırabın nedeni siyasi çatışmalar, iç savaşlar, dış işgaller, fakirlik ve açlıktı. | TED | لقد كنت شاهداً على المعاناة الرهيبة في العالم الإسلامي من القمع السياسي، الحرب الأهلية، الغزو الأجنبي، الفقر، المجاعة. |
Aleyhinizde yapılan suçlamaları doğrulayacak bir tanık getirteceğiz. | Open Subtitles | و فى هذه الجلسة ستستجوب اللجنة شاهداً يثبت عليك التهم التى تم توجيها لك اليوم |
Aleyhinizde yapılan suçlamaları doğrulayacak bir tanık getirteceğiz. | Open Subtitles | و فى هذة الجلسة ستستجوب اللجنة شاهداً يثبت عليك التهم التى تم توجيها لك اليوم |
Bu adamın başka bir vurulma olayına şahit olduğunu söylemedin bana. | Open Subtitles | لم تُخبريني أن الرجل الذي قتلوه كان شاهداً لإطلاق نار آخر |
Sende Ronnie aleyhinde tanıklık yap. | Open Subtitles | تعال معي.أنت أيضاً تستطيع أن تكون شاهداً ضد روني |
Bir tanığı var, onun sayesinde ispatlayabileceğini düşünüyor. | Open Subtitles | لديه شاهداً, يعتقد أنه سيثبت صحة تخمينه يثبت كيف؟ .. |
Aleyhinizde yapılan suçlamaları doğrulayacak bir tanık getirteceğiz. | Open Subtitles | و في هذه الجلسة ستستجوب اللجنة شاهداً يثبت عليك التهم التي تم توجيها لك اليوم |
Tam 51 tanık çimenli tümsekten ateş edildiğini duymuş. | Open Subtitles | واحد وخمسين شاهداً سمعوا طلقات من الربوة المعشبة |
Federaller için bir iş yaptım. Bir tanık aktarması yapıyorlardı. | Open Subtitles | كانت مهمة للفيدراليين إنهم ينقلون شاهداً |
Bize tanık bıraktın ve seni suçlu bulmak için yeterli kanıtımız var. | Open Subtitles | لقد تركت لنا شاهداً و ما يكفي من الأدلة لإدانتك بولايتين |
Güzel bir şehir olduğunu ve geçen ay oraya bir tanık bıraktığımı biliyor. | Open Subtitles | إنها مدينة جميلة و أنني سلمت شاهداً هناك الشهر الماضي |
tanık çağırmaları ve yargıcın onları dinlemek istemesi aslında iyi. | Open Subtitles | ان يجلبون شاهداً و أن القاضي يريد ان يسمع من جانبهم هذا يعني أننا |
Güvenlik kameralarımın diski benden çok daha iyi bir tanık olacak. | Open Subtitles | هذا القرص من كاميرات المراقبة الخاصة بي، سيكون شاهداً مفيداً أكثر مني |
1327 yılının sonunda gençliğimde şahit olduğum olağandışı ve korkunç olaylarla ilgili tüm olup biteni bu parşömene yazıp bırakıyorum. | Open Subtitles | أنا الآن بصدد كتابة شهادتي على رق الكتابة هذا بخصوص أحداث عجيبة ورهيبة كنت شاهداً عليها في فترة شبابي |
Mektuba bakarak bu adamın şahit olmak dışında herhangi bir sebepten mi öldürüldüğünü düşünüyorsun. | Open Subtitles | بعد قراءة هذه الرسالة يتّضح أنّ الرجل مات لأنه كان شاهداً |
Ama bu yine de Gannon'u tatmin etmeyecektir, George. Ve askeri mahkemede senin aleyhine tanıklık yapacaktır. | Open Subtitles | لكن ـ وايد ـ سيكون مشكلة كبيرة يا ـ جورج ـ سيكون شاهداً خطيراً في المحاكمة العسكرية |
Dedikoduya göre birkaç ay önce tanıklık falan etmiş. | Open Subtitles | يقولون أنه أصبح شاهداً للمدعي العام قبل بضعة أشهر |
Yarın sabah, şahsınıza yöneltilen iddiaları doğrulamış olan bir tanığı duruşmaya çağırmayı planlıyoruz. | Open Subtitles | و فى هذة الجلسة ستستجوب اللجنة شاهداً يثبت عليك التهم التى تم توجيها لك اليوم |
Tarihimizin en büyük kahramanlarının yeniden doğuşlarına şahitlik ettim. | Open Subtitles | خلال الليالي اللاحقة كنت شاهداً على قيامة العديد من أبطال التاريخ |
Görgü şahidi, büyük jüriye yalan söylerse kaç yıl alır? | Open Subtitles | كم هي مدّة العقوبة التي تنالُ شاهداً كذب على هيئة محلّفيك ؟ |
Tanrı şahidim olsun, onu devireceğim. | Open Subtitles | من كان بديناً لمره سيبقى دوماً بديناً الرب شاهداً علي سأحطمها |
Bankanın bilgisayarı var. Ve içeride her şeyi görmüş olan 32 tane tanığımız var. | Open Subtitles | هناك حاسوب في البنك ولدينا 32 شاهداً رأوا كلّ شيء |
Johnny Crowder'la diğerleri öldürüldüğünde, Boyd'un yanında olan tanığın adını verdi. | Open Subtitles | لقد أعطاني شاهداً كان مع بويد عندما قُتل جوني كراودر والبقيّة |
Kusurlu tanıkla ilgili bir şey mi, ...DNA deliliyle mi oynanmış yani nedir? | Open Subtitles | ثمة شيء يخص شاهداً موصوماً، كما أن أحدهم تلاعب بدليل الحمض النووي |
Tamamen başka bir görgü tanığını konuşmaya cesaretlendireceğim. | Open Subtitles | أُشجّعُ شاهداً مُختلفاً أن يتقدَّمَ للشهادَة |
O hayatımızın tanığıydı. Geride pek fazla kişi kalmadı. | Open Subtitles | كان شاهداً على حيواتنا، لا يبقى العديد منهم على قيد الحياة. |