"شاهدتيه" - Traduction Arabe en Turc

    • izledin
        
    • gördüğün
        
    • gördüğünü
        
    • gördünüz
        
    • görürsen
        
    • seyrettin
        
    • izlediğin
        
    • gördüklerinle
        
    -Videodaki kaset. Dün gece mi izledin? - Hayır. Open Subtitles الذي بالفيديو ، هل شاهدتيه الليلة الماضيه؟
    - Yemekle ilgili konuşan köpeği izledin mi? Open Subtitles هل شاهدتيه ؟ الكلب الذي يتحدّث عن الطعام ؟
    Ama beni beraber gördüğün adam sadece eski bir kolej dostum. Open Subtitles لكن الرجل الذي شاهدتيه معي مجرد صديق قديم من أيام الجامعة
    Sadece caddede gördüğün basitçe bir yüze aşık olamazsın. Open Subtitles الحب لا يأتي فجأة تحبين وجهه ذلك الذي شاهدتيه في الطريق
    Bu aziz resmi. Önceden gördüğünü sandığın. Open Subtitles هذا الرمز ، من المفترض أنك شاهدتيه من قبل ، أتذكرين؟
    Sizin masanız değilse, dün gece onu başka biri ile oynarken gördünüz mü? Open Subtitles أذا لم تكوني أنتِ هل شاهدتيه و هو يلعب مع أي شخص آخر الليلة الماضية ؟
    Bu arada bunu ortada görürsen hala kullanıyorumdur, çöpe döküp kabı yıkaman gerekmiyor. Open Subtitles شكراً و لتوضيح الأمر، إذا شاهدتيه بالخارج فأنا لا زلت أستخدمه لذا لا يجب عليك
    Ve ertesi sabah tekrar seyrettin. Saat 11:53'te. Open Subtitles "شاهدتيه ثانية في اليوم التالي في الحاديق عشر"
    Senin rüyanda ise, sanırım TV'de izlediğin bir şeyin etkisi var. Open Subtitles في حالتك , ربما شيء قد شاهدتيه على التلفاز
    Tatlım az önce gördüklerinle ilgili konuşmak ister misin? Open Subtitles عزيزتى أتريدين التحدث بشأن ما شاهدتيه للتو؟
    Onu öldürüşünü izledin mi? Open Subtitles هل شاهدتيه يقتلها ؟
    Sinemada mı izledin bir de? Open Subtitles نوعاً ما شاهدتيه في مسرح ؟
    Aynı şeyi Mandy'e yaparken izledin mi? Open Subtitles هل شاهدتيه يفعل نفس الشىء ل(ماندى) ؟
    Onu izledin mi? Open Subtitles هل شاهدتيه ؟
    - Daha demin izledin. Open Subtitles - لقد شاهدتيه للتو !
    Sana söyledim. Dün gece, önünde gördüğün adam olmak için ilhamlandım. Open Subtitles -كُنَّتْ مُصْدِرُ إلْهَامِ اللَّيْلَةِ الْمَاضِيَةِ لِأَصْبَحَ الرَّجُلُ الَّذِي شاهدتيه مِنْ قَبْلَ.
    gördüğün hikayem için bir röportajdı, fazlası değil. Open Subtitles وما شاهدتيه لتوكِ ما هو إلا مقابلة عمل ولا شيء أكثر من ذلك
    Ayrıca Gina, gördüğün o çocuk var ya, o ben değilim aslında. Open Subtitles بالاضافه لذلك , الرجل الذي شاهدتيه ؟ نعم بالحقيقه ليس انا
    Ne gördüğünü sandığın da umurumda değil. Open Subtitles لا ألقى بالاً لما تعتقدين أنكِ قد شاهدتيه
    Ama gördüğünü sandığın şey hakkında hiçbir şey yok, değil mi? Open Subtitles لكن لا شيء بخصوص الشيء، الذي تعتقدين أنكِ شاهدتيه...
    Kırıldığını söylüyorsunuz ama kırılırken gördünüz mü? Open Subtitles تقولين أنه كٌسِر لكن هل شاهدتيه ينكسر؟
    Bu arada bunu ortada görürsen hala kullanıyorumdur, çöpe döküp kabı yıkaman gerekmiyor. Open Subtitles و لتوضيح الأمر، إذا شاهدتيه بالخارج فأنا لا زلت أستخدمه لذا لا يجب عليك أخذه للمطبخ و إفراغه و غسل الصحن
    Bekle. Bunu daha önce seyrettin. Open Subtitles انتظري ، هذا الفلم شاهدتيه من قبل!
    Ben gittikten sonra, hiç izlediğin oldu mu? Open Subtitles بعد أن غادرت هل شاهدتيه مجدداً؟
    Bugün gördüklerinle yaşayarak büyüdüm ben. Open Subtitles لقد كبرت علي ما شاهدتيه اليوم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus