"شخصاً صالحاً" - Traduction Arabe en Turc

• iyi biri
• iyi bir insan
• İyi bir adam

Bir şey değişecek değil. Beni iyi biri yapmıyor.
لن يغيّر أيّ شيء ولن يجعلني شخصاً صالحاً

Hiçbir şeyi değiştirmeyecek. Beni iyi biri yapmayacak.
لن يغيّر أيّ شيء ولن يجعلني شخصاً صالحاً

İyi biri değilim ama annen hayattayken, daha iyi biriydim.
أنا لست شخصاً صالحاً لكن عندما كانت أُمك على قيد الحياة كنت شخصاً أفضل

Doktor olman seni iyi bir insan yapmıyor aslında.
ليس لأنّك طبيبة يجعلكِ هذا شخصاً صالحاً.

Beni daha iyi bir insan haline getirdiniz. ...ve bunun için size minnettarım.
وجعلتنّ مني شخصاً صالحاً وأشكركنّ على ذلك

Susan'ın söylediği... Tam olarak doğru değil. İyi bir insan değilim.
.. ما قالته "سوزان" لم يكن صحيحاً أنا لستُ شخصاً صالحاً

İyi bir adam, iyi bir polisti. En azından uğraşıyordu.
لقد كان شخصاً صالحاً, وشرطياً صالحاً إنه آخر شئ أستطيع فعله

Sizin gözünüzde iyi biri olmayabilirim ama sonunda kıçınızı kurtaran kişi olabilirim.
قد لا أكون شخصاً صالحاً في نظرك لكنني قد أكون الشخص الذي ينقذ حيواتكم جميعاً.

İyi biri olup olmadığını sormuş ona.
سألها عمّا لو كان شخصاً صالحاً.

İyi biri değilim baban da iyi bir polis değil.
لستُ شخصاً صالحاً

"İyi biri ol."
كن شخصاً صالحاً

Peki sen neden Nigella'nın senin yardımını haketmesi için iyi biri olması gerektiği fikrine bağlısın?
لِمَ أنت تظن بأن (نايجيلا) يجب أن تكون شخصاً صالحاً لتستحق مساعدتك؟

İyi biri olmayabilirim.
.ربما لستُ شخصاً صالحاً

Özünde iyi biri var.
.لديك شخصاً صالحاً بداخلك

Ben iyi biri değilim Charlie.
(لست شخصاً صالحاً يا (تشارلي

İyi bir insan olduğunu görmesini sağladım sanıyordum.
إعتقدت بأنني أريتها بأنها لازالت شخصاً صالحاً.

Tanrı, maneviyat ve iyi bir insan olmanın önemi hakkında konuşuyorduk ben de bunu yapmanın bildiğim tek yolu Katolik olmaktır dedim.
كنا نتحدث هن الرب والقيم الروحية والأهمية بالكون شخصاً صالحاً وقلت أن الطريقة الوحيدة بأن نكون كذلك أن تكون كاثوليكي

Sanırım çok iyi bir insan değilim.
أعتقدُ أنّي لستُ شخصاً صالحاً.

Bence iyi bir insan olabilirsin.
أظنّكَ تستطيع أن تكون شخصاً صالحاً.

Sanırım... ben iyi bir insan değilim.
اعتقد ... لست شخصاً صالحاً.

Cathy hep çok iyi bir insan olmuştur.
لطالما كانت (كاثي) شخصاً صالحاً

İyi bir adam olmaya çalışıyorum.
لقد حاولت فقط أن أكون شخصاً صالحاً