Seninle görünecek kadar seksi olmayan biri. | Open Subtitles | اسم يصف شخص ليس مثير بما فيه الكفايه ليتمشى معك |
Hiç hatası olmayan biri tarafından temsil edilmeyi tercih ederim. | Open Subtitles | أفضِّل أن يتم تمثيلي من قبل شخص ليس له أخطاء سابقة |
Kaybedecek bir şeyi olmayan biriyle asla asla kavga etme. | Open Subtitles | لا تبدأ عراكاً أبداً مع شخص ليس لديه شيء ليخسره |
Biz de dostumuz olmayan birini buluruz. İşin içinde olmayan, güvenmediğimiz birini. | Open Subtitles | نجد شخصاً ليس صديقاً، شخص ليس في اللعبة، شخص لا نثق به. |
Hastanemiz mahkeme kararı olmadan belgeleri aileden olmayan birine veremez. | Open Subtitles | آسفة, المستشفى لا يستطيع إعطاء أي معلومات لأي شخص ليس فردا من العائلة بدون أمر من المحكمة |
Özellikle de aramızda pek uygun olmayan birinin bulunduğuna ilişkin fısıltılardan sonra. | Open Subtitles | لقد توجب علي أن أنظر في الأمر خصوصا مع كل الهمس بشأن شخص ليس على ما يرام تماما في وسطنا |
Millet, Nick Carverson olmayan herkes gidip topu alsın. | Open Subtitles | كل شخص ليس هو نيك كارفيرسون فليذهب لإحضارالكرة |
İşte hiç lazım olmayan birisi daha geldi. | Open Subtitles | وها قد أتى شخص ليس بوسعه فعل شيء |
Oğlu dışında konuyla alakası olmayan birinden hırsını çıkarma. | Open Subtitles | لا تصب جام غضبك على شخص ليس جزء من هذا، لكن الابن نعم |
Davayla alakası olmayan biri tarafından bırakılmış olabilirler. | Open Subtitles | يمكن أن تكون بصمات شخص ليس له أي صلة بالقضية |
Burada olmayan biri hakkında bu şekilde konuşmak zorunda mısın? | Open Subtitles | يجب أن تقولِ أشيآءمن هذآ القبيل عن شخص ليس هنآ ؟ |
Artık Flash'ı düşündüklerinde akıllarına gelecek tek şey onları koruyacak kadar güçlü olmayan biri olacak. | Open Subtitles | عندما يفكرون في البرق كل ما سيرونه الآن هو شخص ليس قادر بما يكفي لحمايتهم |
Kendime düzgün bir ortak bulacağım. Laf değil iş üretecek biri. Küçük bir kancık olmayan biri! | Open Subtitles | سأجد شريك جديد يستطيع مساعدتي لإنجاز الأمور، شخص ليس بجبان لعين |
Yani sana uygun olmayan biriyle beraber olman hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | أنا فقط أقول أنني أكره رؤيتك باقية مع شخص ليس مناسب لكِ |
Bu kadar kıllı olmayan biriyle olmak güzel olabilirdi. | Open Subtitles | سيكون لطيفاً أن أكون مع شخص ليس مشعراً كثيراً |
Bunları hiçbir şeyi olmayan biriyle paylaşmakta hiçbir fayda görmüyor musun yani? | Open Subtitles | ألا ترى أهمية مشاركة بعض مما لدينا مع شخص ليس لديه أي شيء؟ |
- Tabii ki. Sadece kendi sıkletimde olmayan birini tartaklamak hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | الأمر فقط أننى لا أحب الاعتداء على شخص ليس فى حجمى |
Belki de bu iş için babalık dürtüleri olmayan birini bulmamız gerekiyordur. | Open Subtitles | لذا ربما علينا ايجاد شخص ليس لدية نفس الاستثمار الابوى |
O yüzden listede olmayan birini aramaya başladık. | Open Subtitles | عن بقية الــ 29 الآخرين لذا بدأنا بالبحث عن شخص ليس ضمن القائمة |
Ailesinden olmayan birine onu nasıl teslim edersiniz? | Open Subtitles | كيف تسلمونها الى شخص ليس من عائلتها حتى ؟ |
İnançlarımı hiçbir inancı olmayan birine sorgulatacak değilim. | Open Subtitles | انا لن اشكك فى معتقداتى بواسطة شخص ليس لدية شىء |
Bak, var olmayan birinin ardından uçuruma atlamaya hiç niyetim yok. | Open Subtitles | انظري ، أنا لن أقفز من فوق منحدر صخري وراء شخص ليس له وجود |
Çavuş Greer'ın ateş ekibinde olmayan herkes yıldız geçidinden dönecek. | Open Subtitles | كل شخص ليس على فريق نار سيرجنت جرير سيعود من خلال بوابه النجوم |
Tasarım alanında yıllarca tecrübesi olmayan birisi. | Open Subtitles | شخص ليس محاصر بسنوات من الخبرة |
Gidip onunla görüşeceğim ve 16 yaşında olmayan birinden fikir alacağım. | Open Subtitles | سأذهب لرؤيته سأحصل على رأي ثان من شخص ليس في سن الـ 16 |
Öğrenciler, sosyalistler, entellektüeller ve neredeyse aşırı İslamcı olmayan herkesi. | Open Subtitles | "الطلاب، الأشتراكيين، المثقفين"، "وأيّ شخص ليس من أصول إسلامية". |