Bu sıkça kullanılan kimlik avı adında bir şeyin göstergesidir, başka bir internet sitesine yönlendirerek, başka birinin hesap bilgilerini çalmaya çalışan biri. | TED | هذا غالباً يدل على شيء يسمى التصيُّد، شخص يحاول سرقة معلومات حساب شخص آخر عن طريق توجيههم إلى موقع آخر |
Oradan geçmeye çalışan biri olursa çöker. | Open Subtitles | أي شخص يحاول العبور سيتسبب في حدوث إنهيار |
İfadeyi veren, uyuşturucu cezasından kurtulmaya çalışan biri olsa da mı? | Open Subtitles | رغم أنّ الحجّة صادرة عن شخص يحاول التملّص من تهمة تعاطي المخدرات؟ |
Bana kimse yardım edemez. Yardım etmeye çalışan... | Open Subtitles | لا احد يستطيع مساعدتى وأى شخص يحاول ذلك0000 |
Tüm hazine için gelecekler ve onları engellemeye çalışan herkesi katledecekler. | Open Subtitles | بل سيعدوا لأخذ الكنز بالكامل .وسيذبحوا اي شخص يحاول الوقوف بطريقهم |
Ama eğer yakından bakarsanız, size benzeyen birini görebilirsiniz... kendi yolunu bulmaya çalışan birisini... kendi yerini bulmaya çalışan birisini... kendini bulmaya çalışan birisini. | Open Subtitles | " لكن اذا نظرت جيداً, قد تجد شخصا يشبهك " " شخص يحاول ايجاد طريقه " " شخص يحاول ان يجد مكانه " |
Birisi sevdiği şeyleri yok etmeye çalıştığı zaman öyle oluyor. | Open Subtitles | ذلك يحصل عندما يوجد شخص يحاول أن يحطم ما يحبه |
Ben iyi bir koca ve iyi bir baba olmaya çalışan ama bunu bazen başaramayan bir adamım. | Open Subtitles | و لكنى مجرد شخص يحاول أن يكون زوجاً صالحاً و والداً قد يرتكب أحياناً حماقة |
Karısını geri kazanmaya çalışan bir adam olabilirdi. | Open Subtitles | سيكون عن شخص يحاول الفوز بزوجته مرة أخرى |
Daha önce de aradı. Bu sadece beni utandırmaya çalışan biri. | Open Subtitles | ،لقد إتصلت من قبل إنها شخص يحاول إهانتي |
İ.Ö. 50 yılındaydık ve bize, anla işte, anla artık, Tanrının yakın olduğunu unutturmaya çalışan biri vardı. | Open Subtitles | و أننا جميعا في السنة خمسون بعد الميلاد و أنه يوجد شخص يحاول جعلنا نسيان ذلك كما تعلم, بأنه... كما تعلم, بأن الرب وشيك |
Sadece size yardım etmeye çalışan biri. | Open Subtitles | لست سوى شخص يحاول مساعدتكِ |
İçeri girmeye çalışan biri var. | Open Subtitles | ثمة شخص يحاول اقتحام المنزل |
Dışarıda onu öldürmeye çalışan biri var. | Open Subtitles | هناك شخص يحاول ان يقتلها |
Bizi korumaya çalışan biri olmalı. | Open Subtitles | سيكون شخص يحاول ان يحمينا |
- Yardım etmeye çalışan biri | Open Subtitles | - شخص يحاول المساعدة- |
Seninle konuşmaya çalışan biri var burada. | Open Subtitles | شخص يحاول التحدث معكِ الآن... |
Kamu görevlilerini, kendi istekleri doğrultusunda davranmaya ikna etmeye çalışan kişi. | Open Subtitles | شخص يحاول أن يؤثر على مسؤولي العامة لأخذ تصرف منشود |
Mesaj çekmeye ya da telefon etmeye çalışan ölür. | Open Subtitles | أي شخص يحاول إرسال رسالة أو يجري اتصالاَ سيموت |
Sistem, değişiklik yapmaya çalışan herkesi yok ediyor. | Open Subtitles | النظام يدمر كل شخص يحاول صنع تغيير. |
Beni öldürmeye çalışan herkesi öldürürüm. | Open Subtitles | سأقتل أي شخص يحاول قتلي |
Karşı istihbaratta geçen yirmi yedi yılın ardından, yalan makinesini atlatmaya çalışan birisini ayırt edemeyeceğimi mi sanıyorsun? | Open Subtitles | -أتريد وضعي أنا على جهاز كشف الكذب؟ سبعة وعشرين سنة في مكافة التجسس أتعتقد أنني لن أكشف... شخص يحاول التغلب على جهاز كشف الكذب؟ |
Kahramanımız yürüyen, konuşan bir nükleer güç santralına dönecektir, sonunda kurtarmaya çalıştığı herkese zarar verecektir. | TED | سيصبح بطلنا يمشي ويتكلم كمحطة طاقة نووية، في نهاية المطاف سيقوم إيذاء كل شخص يحاول إنقاذه. |
Ortama uymaya çalışan ama hala kenarda duran biri. | Open Subtitles | شخص يحاول الإندماج ولكنّه ما زال عالقاً بالأسلوب القديم |
Karısını geri kazanmaya çalışan bir adam olabilirdi. | Open Subtitles | سيكون عن شخص يحاول الفوز بزوجته مرة أخرى |