Gidip neler olduğunu bilen biri var mı diye bakabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نذهب بحثاً عن شخص يعلم ما حدث بالفعل. |
Prosedürlerimizi daha iyi bilen biri tarafından temsil edilmeniz daha iyi olabilir belki. | Open Subtitles | كان من الافضل وجود من يمثلك في الدفاع شخص يعلم الاجراءات المتبعة |
Kahrolası perdeyi ne zaman kapatacağını bilen biri lazım. | Open Subtitles | ما أحتاج إليه هو شخص يعلم متى عليه غلق الستائر اللعينة |
Ve kan nakli de ne yaptığını bilen birisi tarafından yapılmalıdır. | Open Subtitles | و يجب أن يجري نقل الدم بواسطة شخص يعلم ما هو بفاعل |
Belli ki, izlerini yok etmeyi bilen biriyle karşı karşıyayız. | Open Subtitles | من الواضح، أننا نتعامل مع شخص يعلم كيف يخفي آثاره |
Hukuk bilgin olmayabilir ama biz bilen birini tanıyoruz. | Open Subtitles | ربما انت لا تعلم شيء عن القانون ولكن نحن نعلم شخص يعلم |
Eğer işini bilen birine karşı böyle saçmalasaydın seni öldürürdü. | Open Subtitles | إذا كنت تقاتل شخص يعلم ما يفعله وأنت أظهرت هذه القمامة سوف يقتلك |
herkes bilir Los Angeles ayaklanmasının gerçekleştiğini çünkü dört polis siyah bir adamı dövdü, ismi Rodney King'di. | TED | كل شخص يعلم ان اضطراب لوس انجلس قد حدث لأن أربعة شرطيين قاموا بضرب رجل اسود يدعى رودني كينغ |
Herkes biliyor zaten, saklamanın ne âlemi var. - Medical Building'dekiler bilmiyor. | Open Subtitles | كل شخص يعلم هذا ليس فى المبنى الطبى, فهم لايعرفون |
Kurbanı hayatta tutarak en çok acıyı nasıl vereceğini bilen biri. | Open Subtitles | شخص يعلم كيف يسبب ألم شديد بينما يبقي الضحيه على قيد الحياة |
Hayatı silahı doğru tutmaya bağlı olduğunu bilen biri gibi tutuyorum. | Open Subtitles | بل أحمل البندقية كما يحملها شخص يعلم أن حياته تتوقف على حملها بشكل صحيح |
Her ekibe bir şeyler bilen biri lazımdır ve o kişi de benim. | Open Subtitles | يحتاج كل فريق الى شخص يعلم اشياء وهذا الشخص هو انا |
O adamin altinda kalacagini bilen biri nasil olursa oyleyim. | Open Subtitles | بخير بقدر أي شخص يعلم أن ذاك الرجل سيجلس على وجهه. |
Herhangi biri... pişmanlıkla yaşamanın felaket olduğunu bilen biri. | Open Subtitles | أنا شخص... يعلم بأن العيش مع الندم هو شقاء |
Yeraltını iyi bilen birisi var aslında askerleri, çeteleri, organize suç gruplarını. | Open Subtitles | -ليس لا أحد . ثمّة شخص يعلم بشأن عالم الإجرام والجنود والعصابات والمؤسّسات. |
Buraya neden geldiğimizi bilen birisi. | Open Subtitles | شخص يعلم لماذا نحن هنا |
Onun ölmesine izin veremezsiniz. Senin bildiğinden çok daha fazsalını bilen biriyle konuştum. | Open Subtitles | لقد تحدثت إلى شخص يعلم الكثير مما يعلمه أكثر منكِ |
İşi bilen biriyle beraber olmak illa kötü bir şey değil. | Open Subtitles | حسنا انه ليس شي سي الى هذي الدرجه ان تواعدي شخص يعلم كيف عمل بعض الاشياء |
Neyle karşı karşıya olduğunu bilen birini kullanmak istiyoruz. | Open Subtitles | نريد استخدام شخص يعلم مالذي يواجه |
Ne yaptığını bilen birine. | Open Subtitles | شخص يعلم ماذا يفعل |