İtalya'da, yüksek güvenlikli bir cezaevinde Mario Moretti ile öğlen yemeği yedim. | TED | كنت علي موعد غذاء معه في سجن شديد الحراسة في إيطاليا . |
Bundan kısa süre sonra da bu yüksek güvenlikli hastaneye... | Open Subtitles | بعد ذلك بفترة تم نقله الى جناح شديد الحراسة فى هذا المبنى |
Direk olarak yüksek güvenlikli depolara kaldırılıyorlar. | Open Subtitles | إنها تُنقل مباشرةً إلى مستودع شديد الحراسة. |
Bu arada... eğer bunlardan bahsettiğimi bile yakalarlarsa maksimum güvenlikli bir hapishaneye gönderebilirler, ama sanırım online olmanın bir yolunu buldum. | Open Subtitles | لو علموا عنّي وأنا أتحدث عن هذه الأمور فسيرسلونني إلى سجن شديد الحراسة لكن أعتقد أنني وجدت طريقة للدخول إلى الإنترنت |
"... Burası Amerika'daki en tehlikeli suçluların konulduğu..." "... maksimum güvenlikli bir cezaevidir..." | Open Subtitles | وهو سجن شديد الحراسة يوجد به أكثر المجرمين خطورة بأمريكا، |
İnan bana, senin yüksek güvenlikli bir hapishanede çürüdüğünü görmekten keyif alacak bir sürü meslektaşım var. | Open Subtitles | صدقيني، هناك الكثير من زملائي ليسوا بعيدين عن حيث نجلس لا يريدون أكثر من رؤيتك تتعفنين في سجن شديد الحراسة |
Federal görevliler mahkûmun yüksek güvenlikli Bedford'dan Bayview'e transferine refakat ediyorlar. | Open Subtitles | الفيدراليون يرافقون سجينة محولة من " سجن "بيدفور" شديد الحراسة الى "بايفيو |
Teorik olarak yüksek güvenlikli bir hapishaneye zorla girilebileceğini sanmam. | Open Subtitles | -نعم . نظريّاً، لا أعتقد أنّ بإمكانك اقتحام سجن شديد الحراسة. |
- Orası yüksek güvenlikli, onu oraya götürmek zorunda değilsin. | Open Subtitles | -هذا مركز شديد الحراسة أنت لست بحاجة لأخذها هناك |
Burası yüksek güvenlikli bir bina. | Open Subtitles | هذا مبنى شديد الحراسة |
Rottmayer kod adı yüksek güvenlikli hapis demek. | Open Subtitles | اسم الرمز (روتماير) يعني سجن شديد الحراسة |
Çünkü Dr. Cash hiç şüpheli olmayan yüksek güvenlikli bodrumda çalışıyordu. | Open Subtitles | لأن الطبيبة (كاش) عملت في قبو شديد الحراسة |
Hayır, ve Kyle'ın hayatının geri kalanında dayak yiyeceği ve tecavüze uğrayacağı ve bir pislikmiş gibi davranılacağı bir yere, yüksek güvenlikli bir hapishaneye gitmesine izin mi vereyim? | Open Subtitles | لا, وأترك (كايل) يذهب لسجن شديد الحراسة حيث سيتم ضربه واغتصابه ومعاملته بكل حقارة لبقية حياته؟ |
Otomatik parmak izi tanımlama sistemine göre iki gün önce Güney Dakota'daki yüksek güvenlikli bir cezaevinden kaçmış. | Open Subtitles | وفقاً للنظام الآلي للتعرف على البصمات فرّ من سجن شديد الحراسة في (داكوتا) الجنوبية منذ يومين |
Bu da demektir ki Sekou yüksek güvenlikli Federal Hapishane'de 15 yıl ile karşı karşıya. | Open Subtitles | وذلك يعني أنّ (سيكو) ينتظر حكمًا بالسجن 15سنة في سجن فدرالي شديد الحراسة |
- Texas, yüksek güvenlikli hapishane. | Open Subtitles | -تكساس)، سجن شديد الحراسة) |
Charles Lucky Luciano, neredeyse on yıl boyunca suç imparatorluğunu maksimum güvenlikli bir hapishaneden yönetti. | Open Subtitles | منذ ما يقارب عقد من الزمن تشارلز لوتشيانو يدير إمبراطوريته من سجن شديد الحراسة |
İsim yok, ama maksimum güvenlikli bir mahkum. | Open Subtitles | لا يوجد اسماء, لكنه سجين شديد الحراسة |
Çocuklar için maksimum güvenlikli bir ıslahevine gittim. | Open Subtitles | وضعوني في سجن شديد الحراسة للأحداث |
Aslında Bennett hayatı boyunca maksimum güvenlikli bir hapishanede olacaktı ama avukatı onun komorbidite diye bir hastalığı olduğunu kanıtladı ve bu yüzden mahkemeye çıkarılmadı. | Open Subtitles | بينيـت) يجب أن يكون في) سجـن شديد الحراسة مدى الحياة ولكـن محاميـه أثبت أنه لا يمكن محاكمتـه بسبب مرض يسمـــى الجنـون المشترك |