| Dün gece içkisine attığın ilaç yüzünden hastanede. | Open Subtitles | إنها في المستشفى بسبب تلك المادة التي وضعتها في شرابها |
| Hayır biliyorsun, içkisine ilaç atarken seni gören iki kişi daha var. | Open Subtitles | نعم , أنت تعرف وشخصين أخرين شاهدوك تضع حبتين في شرابها. |
| Onunla birkaç bira içtikten sonra kız, Benton'un içkisine ilaç kattığını iddia etmişti. | Open Subtitles | لذا احتستَ بضعة كؤوس من الجعّة برفقته وادعّت أنه، وضع لها شيئاً في شرابها - لماذا لم يُقبض عليه؟ |
| Şurdaki esmerin bir sonraki içkisini ben ısmarlamak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أطلب لهذه السمراء هناك شرابها القادم |
| Sen de tüm akşam onun içkisini içip durdun. | Open Subtitles | وأنت كنت ترتشف من شرابها طوال الليل |
| Ayrıca içeceğine çoktan bir fili devirecek kadar uyku ilacı attım. | Open Subtitles | و أيضا لقد وضعت مخدر حمض جاما-هيدروكسي في شرابها قد يسقط فيلاً. |
| Tamam, annen içeceğini içsin. | Open Subtitles | حسناً, ماما تحتاج شرابها |
| Birisi onun içkisine Roofie koymalı. | Open Subtitles | شخص ما يحتاج لوضع مخدر في شرابها |
| Çünkü içkisine kokainli kan karıştırdım. | Open Subtitles | لأنني وضعت الكوكايين في شرابها |
| Tam olarak içkisine ne kadar hidrokodon attın Doug? | Open Subtitles | كم وضعت بالضبط من (الهيدروكودون) في شرابها يا (دوغ)؟ |
| İçkisine bir "ekstazi" attım. | Open Subtitles | لقد وضعت "إكس" في شرابها |
| Anlamadım ki, içkisine ilaç atmıştım. | Open Subtitles | -لا أفهم، وضعته في شرابها |
| Sen de tüm akşam onun içkisini içip durdun. | Open Subtitles | وأنت كنت ترتشف من شرابها طوال الليل |
| -Bırak da içkisini bitirsin. | Open Subtitles | -لمَا لا تجعلها تنهى شرابها أولاً؟ |
| Ucubenin teki içkisini karıştırmış. | Open Subtitles | رجل غامض وضع شيء في شرابها. |
| - Sırası değil şimdi! İçeceğine şundan biraz koy. | Open Subtitles | ضع بعضاً من هذا في شرابها |
| İçeceğine şundan biraz koy. | Open Subtitles | ضع بعضاً من هذا في شرابها |
| İçeceğini üç kez geri gönderdi. | Open Subtitles | أعادت شرابها ثلاث مرات |
| İçeceğini üç kez geri gönderdi. | Open Subtitles | أعادت شرابها ثلاث مرات |