Oluşumunun hemen ardından gezegenimiz vahşi bir saldırganın hedefine girmiştir. | Open Subtitles | بعد بداية تكونه بفترة قصيرة، عانى كوكبنا من هجوم شرس. |
Şu bloğun çevresinde bisiklet sürerdim. Çok vahşi bir köpek vardı orada. | Open Subtitles | اعتدتُ التجوال بدرّاجتي حول هذا المجمع، كان هنالك كلب شرس يقطن هناك |
Ve bu sefer geçekten vahşi bir şey yakaladım, değil mi? | Open Subtitles | وأنا مسكت شيئا حقا شرس هذه المرة، أليس كذلك؟ |
Nazik bir dokunuş gerektirmeyi isteyen bir hedef edinmek, ...sizi bazen bir zorba, bazen bir arkadaş gibi olmaya iter. | Open Subtitles | جعل الهدف يفعل ما تريده يتطلب لمسة حساسة فى بعض الأوقات تكون شرس والبعض الأخر تكون صديق |
Bu adam vahşi gaddar bir hayvandan başka bir şey değil! | Open Subtitles | انه ليس الا حيوان بري شرس |
Birçok insan onu hala çok dikkafalı ve acımasız bir iş adamı olarak görüyor. | Open Subtitles | الكثير من الناس ما زالوا يشاهدوه إنه شخص صارم و رجل أعمال شرس |
Hâlâ düşünüyorum. Mahiyetini yansıtacak sert bir şey. | Open Subtitles | لا أزال أفكر بهذا مثلاً إسم شرس ليعكس على طبيعته الحقيقية |
Burada sahip olduğumuz sadece bir tane köpek var oda oldukça iri ve vahşi. | Open Subtitles | هذا الكلب الوحيد الذي لدينا وهو شرس جداً |
Bir kez kapılınca vahşi bir hayvan gibi oluyorum. | Open Subtitles | عندما تجتاحني فيما يبدو إني أتحول لحيوان شرس |
Bu karanlık ve bulanık sular vahşi bir yırtıcıyı barındırıyor. | Open Subtitles | و هذه المياه المظلمة و الغامضة هي موطن لحيوان مفترس شرس. |
Javier 16 yaşındayken, vahşi bir çocuktu motosikletler, avcılık, kızlar. | Open Subtitles | حينما كان جافير 16 عامًا كان ولد شرس يحب الدراجات البخارية ويرافق الفتيات |
vahşi bir saldırı bu. Ve dişi sağ kurtulabildiği için şanslı. | Open Subtitles | هجوم شرس وهي محظوظةُ للهُرُوب بحياتِها |
Benim kedim değil aslında. Biraz yabanidir; vahşi yani. | Open Subtitles | إنـه ليس قطـي فعلاً , إنـه شرس نوعـاً مـا كما تعلميـن ... |
vahşi olman için ben cesaretlendirdim seni ama bunun da bir sınırı var. | Open Subtitles | شجعتك على ان تكون شرس لكن هناك حدود |
Bu adam vahşi, acımasız bir hayvan. | Open Subtitles | انه ليس الا حيوان بري شرس |
Bende babamı zorba sanırdım fakat sen zorbalığı yeniden tanımladın. | Open Subtitles | مثل الدمية اعتقدت أن والدي كان شرس لكنكِ أخذتيه إلى مستوى اعلى من هذا |
Arthur bir zorba ve herkes senin gerçek bir kahraman olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | آرثر شرس وكل شخص أعتقد بأنك بطل حقيقي. |
Akrep Kral adıyla tanınan gaddar bir savaşçı... büyük bir ordunun başına geçerek... bilinen dünyayı fethetmek üzere sefere çıktı. | Open Subtitles | محارب شرس عرف بأسم "الملك العقرب"... قاد جيش عظيم فى حملة... لغزو العالم. |
Tanıdık geldiğini söylemiştim. 1843 yılında Farhampton, Long Island sokaklarına Kaptan Blazeby Dearduff adında acımasız bir katil musallat olmuştu. | Open Subtitles | في عام 1843 ترصد شوراع مدينة فارهامبتون بـلونج آيلاند قاتل شرس يُدعى كابتن "بلازبي ديردوف" |
sert çocuk. Kalk bakalım ayağa. Kıpırda. | Open Subtitles | يا شرس ,قف هيا ,تحرك |
O iki çocuğun kafaları küçük keskin dişlere sahip hırçın bir yaratık tarafından neredeyse koparılıyormuş. | Open Subtitles | هذان الولدان تقريبا قطعا رئسيهما بواسطة مخلوق شرس ذو انياب صغيرة وحادة |
İnsanlığın geri kalanı için o sadece bir saldırı köpeği. | Open Subtitles | و اخبر باقي الرجال, انه ليس اكثر من كلب شرس. |
Buraya gelme amacımız; saldırgan, insan yiyen, kudurmuş bir sincap elde etmek. - Bunu becerebilir misin? | Open Subtitles | هدفنا هو إن نجعل منك سنجاب شرس أكلا للبشر |