| Rusty Schooner mı? 2250 gramlık biftek olan yer değil mi? | Open Subtitles | أليس هذا هو المكان الـذي فيه شريحة اللحم الـتي طولها 72أونصة؟ |
| Annemin yaptığı gibi üst tarafı biftek kadar kalın olanlardan. | Open Subtitles | و الطبقة الخارجية بسمك شريحة اللحم كما تخبزها أمي دائما |
| Orta boy kızarmış patatesle biftek ve yanına da biraz püre alacağım. | Open Subtitles | سأخذ البطاطا المطهية مع شريحة اللحم , نصف مطهية بجانب البطاطا المهروسة |
| O yüzden, öğrencilerin ödevi, yarının bifteği nasıl olmalı, onu tasarlamaktı. | TED | ولذلك كانت المهمة للطلاب كيف يجب أن تكون شريحة اللحم في المستقبل؟ |
| Ya eti bitirecektim ya da pantolonum üzerimde kalacaktı. | Open Subtitles | حسنـاً،كان إمـا أن أنهي شريحة اللحم أو أبقي بنطالي عليّ |
| Bifteğin fazla pişmişliğinden şikâyet ettiğim için, sıcak şişle deldi. | Open Subtitles | لقد ثقبته هي بشيش الكباب عندما تذمرت و قلت أن شريحة اللحم كانت جافة جداً |
| Biram ısındı, bifteğim soğudu ve futbol maçının yarısını seyretmek için geri gitmeliyim. | Open Subtitles | و شريحة اللحم أصبحت باردة و لدي نصف مباراة للحاق بها |
| "Bifteğimi şöyle isterim, d...üşmeyi de şöyle isterim. | Open Subtitles | أحب شريحة اللحم هكذا , أحب المضاجعة هكذا |
| Orta boy kızarmış patatesle biftek ve yanına da biraz püre alacağım. | Open Subtitles | سأخذ البطاطا المطهية مع شريحة اللحم , نصف مطهية بجانب البطاطا المهروسة |
| biftek getirmek gibi bir niyetin yoksa neden defolup gitmiyorsun? | Open Subtitles | إذا لم يكن لديك أي نية لتقديم شريحة اللحم لي |
| Kevin 12 saattir biftek pişiriyor. Mm-hım? Tam şu anda da oluyor mu? | Open Subtitles | حسناً كيفن صنع شريحة اللحم ذات ال12 ساعة والتي مازل يطهوها حتى الآن؟ |
| "Demek istediğim şu ki;" hesabı aramızda bölüşürken biftek yiyen ve salata yiyen aynı kefeye konmamalı. | Open Subtitles | عندما ندفع الحساب بالتساوي فإن صاحب شريحة اللحم يستغل صاحب السلطة |
| Huh? Oh, doğru! biftek! | Open Subtitles | فعلا, شريحة اللحم هيا يا ابي امضغ وابلع لا تتذوق |
| Önce bunu halledelim, sonra sana biftek yaparım. | Open Subtitles | لذا لما لا نضعه هناك وبعدها سوف أجهز لك شريحة اللحم |
| Bones, biftek ve yumurta yiyorum. | Open Subtitles | يا كتلة العظام شريحة اللحم و البيض خاصتي |
| Ayın bifteği ödülünü ortaya attığından beri her ayın 4. salı günü timsahlar tarafından kovalanıyorum. | Open Subtitles | مُنذُ أن بَدأتَ شريحة اللحم لنادي الشهرَ، وأنا أَصْرفُ كُلّ رُبع الثّلاثاء مطارد من قبل التماسيح |
| Şiştim resmen dostum. İkinci eti yememeliydim. | Open Subtitles | اوه يارجل , اشعر بالتخمه كان من المفترض ان لا أكل شريحة اللحم الاخرى |
| Bu Bifteğin, yağın ya da ekmeğin içine bakabilirsin. | Open Subtitles | بإمكانكِ رؤية ما بداخل شريحة اللحم هذه أو الزبدة المدهونة على وجه الخبز |
| Bizim kültürümüzde şnitzel getirmenin ayrı bir anlamı vardır. | Open Subtitles | هذا لأنني إعتقدت أن شريحة اللحم تعني شيئاً |
| Neden yaptığım patates salatası ve şnitzeli yerken bu konuyu bana anlatmıyorsun? | Open Subtitles | ونحن نتناول شريحة اللحم الجميلة والسلطة التي أعددتُها |
| Otur ve bifteğini bitir. | Open Subtitles | أجلسي وأكملي تناول شريحة اللحم. |
| Bifteğiniz nasıl, komutan? | Open Subtitles | كيف حال شريحة اللحم أيها القائد؟ |
| Domuz Sote'nin buralarda oturduğunu sanıyordum? | Open Subtitles | أعتقدت إن " شريحة اللحم " يعيش بالجوار من هنا ؟ |
| Ama Alman erkekleri... Onların her gün şnitzelimin ekmeği olmasına izin verirdim.Bilmem anladın mı? | Open Subtitles | . سأدعهم يخبزوا شريحة اللحم خاصتي في اي يوم .. |