Açıklamaktan gurur duyuyorum Sheridan bursunu bu yıl kazanan Ryan Winger. | Open Subtitles | ولذا سأكون فخوراً لإعلان الفائز لثقافة شريدان لهذه السنة رايان وينجير |
Açıklamaktan gurur duyuyorum Sheridan bursunu bu yıI kazanan Ryan Winger. | Open Subtitles | ولذا سأكون فخوراً لإعلان الفائز لثقافة شريدان لهذه السنة رايان وينجير |
Bir fahişeyle pislik kocasını görmek için Sheridan'a gitmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أذهب إلى شريدان حتى أرى عاهرة ومعها زوج سكران |
Hayır, o Sheridan'a at almaya gitti. | Open Subtitles | لا، ذَهبَ إلى شريدان ليحضر بَعْض الخيول. |
Sheridan ailesi. ...akşam yemeğinde çok sayıda meyve ve sebze yedi. | Open Subtitles | عائلة "شيردان" عائلة "شريدان"، تناولوا بعض الفواكة والخضروات في وجبة العشاء |
Sheridan Nottingham'ı ne kadar tanıyor ki? | Open Subtitles | ماذا يعرف شريدان حول نوتينغهام على أية حال؟ |
Bu pek bana tacın muhteşem koruyucusu Lord Sheridan gibi gelmedi. | Open Subtitles | ذلك لا يبدو مثل اللّورد شريدان المراقب العظيم للتاج لي |
Senden çok güzel bir Şerif olacak, Sheridan. | Open Subtitles | أنت ستصنع خيرا عمدة بلدة نوتينغهام، شريدان |
Eğer Sheridan tacı aldıysa, Prens John da töreni yapacak demektir. | Open Subtitles | إذا شريدان عنده التاج الأمير جون يمكن أن يتوج |
Mark Roberts olarak bildiğiniz kişi aslında Mark Sheridan'dır eski Deniz Piyadesi, özel birim, eski CIA ajanı, bizimle çalıştı son yıllara dek, New York'ta özel adamlarımızdandı. | Open Subtitles | "الرجل الذي تعرفونه بإسم "مارك روبرتس "هو في الحقيقة "مارك شريدان الجندي السابق بالقوات الخاصة لمشاة البحرية |
Sheridan'ın kaçmasına izin verdi ve üstelik vuruldu. | Open Subtitles | لقد سمح لـ "شريدان" بالهروب ويصاب هو نفسه في العملية |
Sizden bilgi gizlemenin yanlış olduğunu biliyorum ama ortada, Sheridan'ın öldürdüğü ajanlar vardı. | Open Subtitles | أعترف بأن حجب المعلومات عنكم كان خطأ لكن تبقى الحقيقة أن "شريدان" قتل هذين العميلين |
Toparlanın. Mark Sheridan'a çok yakınız. Haydi, canlanın! | Open Subtitles | "خذوا معداتكم ، نحن جيران "مارك شريدان هيا بنا ، تحركوا بسرعة |
Eğer Chen'e yakınsak, Sheridan da uzakta olmamalı. | Open Subtitles | إذا تابعنا "تشين" ، فلن يكون "شريدان" بعيداً عنه |
Sheridan siyah Lincoln'la geliyor. Durdurun onu. | Open Subtitles | شريدان" يتجه للبوابة الأمامية بسيارة" لنكولن" سوداء ، حاول أن توقفه" |
Sheridan ateş etti. Newman önüne atladı ve ona doğru koşturdu. | Open Subtitles | شريدان" أطلق رصاصة" نيومان" دخل فجأة فأصابته" |
Marshal Walsh, Mark Sheridan'ın haklarının geri verildiği doğru mu? | Open Subtitles | "هل نال "مارك شريدان البراءة في هذه الجلسة؟ |
Olayların incelenmesi sonucunda ABD SavcıIığı, verdiği kararında bay Sheridan için yapıIan suçlamaları geri çekti. | Open Subtitles | بعد النظر في الحقائق قرر مكتب النائب العام إسقاط جميع التهم عن "مستر "شريدان |
Evet, anlıyorum. Kurtadam ve Kızıl Sheridan. | Open Subtitles | افهم هذا الرجل الذئب وايد شريدان |
Sally Sheridan'ı öldürerek kendi adamlarını Beyaz Saray'a soktular. Şimdi onu orada tutmak zorundalar. | Open Subtitles | قتل "سالي شريدان" كانت وسيلة لوصول رَجُلهم إلى الدائرة والآن يَجِبُ أَنْ يَبقونَه هناك |