Rawley kocamı öldürüp ortağı olmam için beni zorladı. | Open Subtitles | قتل راولي زوجي وأجبرني على أن اكون شريكته |
Ayrıca, bu arada... harika avukat ortağı Natasha'yı da beraber götürecek. | Open Subtitles | وهو أيضا بالمصادفة سيصطحب مه شريكته العبقرية ناتاشا |
Siz Charlie'nin sadece eşi misiniz Regina, yoksa onun ortağı mısınız? | Open Subtitles | حسنا ، هل كنتِ حبيبه "تشارلز" يا "ريجينا" ام شريكته ؟ |
- Kimse için çalışmıyorum. Onun yeni ortağıyım. | Open Subtitles | لا أعمل لصالح أحد أنا شريكته الجديدة. |
ortağının dediğine göre Huff'ın aile ile ilgisi yokmuş. Ona inanıyorum. | Open Subtitles | قالت شريكته أنّ لا علاقة له مع العائلة وأنا أصدّقها. |
Otoritesini ilan eden galip erkek, kendisine bir eş seçiyor ve en sonunda, klan, bir baskın çift etrafında yeniden düzene giriyor. | Open Subtitles | بعد أن فرض سيطرته يختار الذكر المنتصر شريكته وأخيرا يمكن للقبيلة أن تعاود الازدهار حول الزوج المهيمن |
Evet? - Kartal mükemmel eşini bulduğunda, takla atar değil mi? | Open Subtitles | عندما يجد الصقر شريكته المثالية فانهم يندمجون اليس كذلك؟ |
Madem onu bulmaya o kadar heveslisin neden eski ortağını takip etmiyorsun? | Open Subtitles | إذا كنت مهتم جداً بالعثور عليه لماذا لا تحاول تتبع شريكته السابقة؟ |
İnsan eski Ortağıyla bir yemek yiyemez mi? | Open Subtitles | ألا يمكن لشخص أن يجلس و يتناول الطعام مع شريكته القديمة؟ |
Ama onun ortağı olacak kadar akıllı olduğunu değil. | Open Subtitles | ولكنك لست ذكية بما فيه الكفاية لتكوني شريكته |
Şimdi, sen onun eski ortağısın, ve sen de şimdiki ortağı. | Open Subtitles | الان انت شريكه القديم وانتي شريكته الحاليه |
Suç ortağı kadın kim bir fikriniz var mı? | Open Subtitles | هل لديكَ أي فكرة عن هوية شريكته ، المرأه ؟ |
Çünkü kız ondan laboratuvar ortağı olmasını istedi. | Open Subtitles | لأنها لقد طلبت منه بأن تكون شريكته بالمختبر |
Ne var biliyor musun? Ben artık çocuk değilim. Onca yıl onun ortağı ve kaptanıydın. | Open Subtitles | أوَتعلمين، لم أعُد طفلاً، إنّكِ كنتِ شريكته كلّ تلكَ السنوات، وكنتِ قبطانته. |
ortağı onu ekmiş ve o da çöküşte miymiş neymiş. | Open Subtitles | هنـاك كلام عن ان شريكته تركته وأنه محطم أو شيء من هذا القبيل. |
Evet, ortağıyım. | Open Subtitles | نعم أنا شريكته بالعمل |
O zamanki söylentilere göre ortağının arabanın içinde oturduğu yönünde. | Open Subtitles | التخمين كان, في ذلك الوقت... أن شريكته كانت جالسة في السيارة. |
Erkek, bir eş bulunca özel olarak tasarlanmış olan dişlerini onun karnına geçirir. | Open Subtitles | ..بعد أن يجد شريكته يعض الذكر بطنها بأسنان مصممه خصيصا لذلك |
Hazar kumrusu eşini memnun etmek için yiyecek getirirmiş. | Open Subtitles | طير قُزوين يُقدّم الطعام لكي يُرضي شريكته. |
Hootum, onu ve ortağını al ve kapıya kadar eşlik et. | Open Subtitles | خذه واحضر شريكته وأريهم الطريق الى الخارج |
Ortağıyla ikisini araştır, bakalım bir şey çıkacak mı? | Open Subtitles | -نعم لم لا تتحقق بشأنه و شريكته ؟ لنرى إن ظهر شيء بشأنهما |
Neville Chamberlain, annesini, Hitler'e dans Partneri olarak, ...verecek hale gelmiş. | Open Subtitles | لكان نيفيل تشامبرلن يعطى هتلر أمه لتكون شريكته في الرقص |
Daha sonra ortakmışız gibi konuşmaya başladı. | Open Subtitles | وبعدذاك طفق يتحدث معي وكأنّي شريكته. |
Kendim için, onun ortağıydım diyemem. | Open Subtitles | لست أكيدة أني يمكن أن ادعو نفسي شريكته. |