Parklarınızdan birinde bir Sandviç buldum ve neden içinde mayonez olmadığını öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | لقد وجدتُ شطيرةً في أحد الحدائق التابعة لكم وأتسائل : لِمَ لمْ يكن يحوي مايونيزاً ؟ |
Benim ise arkadaşımsın, ve burada yaşıyorsun, ve bir keresinde sana Sandviç hazırlamıştım. | Open Subtitles | كما أنني صنعتُ لكَ شطيرةً في إحدى المرات |
Bir keresinde arabada yarım ısırılmış Sandviç bıraktığımda ölesiye öksürmüştüm. | Open Subtitles | مرّةً تركتُ شطيرةً مأكولة هناك. ولقد عاقبوني بسببها. |
Kafedeydim sonra glütensiz kinoa salatası sipariş ettim yanımdaki adam "o elden düşme glütenlerini benden uzak tut der" gibi Sandviç yiyordu. | Open Subtitles | كنتُ في مطعمٍ و قمتُ بطلب سلطة الكينوا الخالية من الغلوتين و كان الشاب الذي يجلس بجانبي يتناول شطيرةً عادية. |
Neden yukarı çıkıp kendine bir Sandviç yapmadın? | Open Subtitles | لِمَ لا تصعد لأعلى وتُعد شطيرةً لنفسك؟ |
Sandviç yapmamı mı istiyorsun? | Open Subtitles | تريدني أن أعدّ لك شطيرةً أخرى؟ |
Branson'a, kendisine Sandviç almasını söyle. | Open Subtitles | -حسناً، تذكري أن تقولي لِ"برانسون" ليأخذ شطيرةً لنفسهِ |
Bir kadın tavuk salatalı Sandviç hazırlıyor. | Open Subtitles | أريزونا " امرأةٌ تعد شطيرةً من سلطة الدجاج |
Sandviç getirdim. | Open Subtitles | أحضرتُ لكَ شطيرةً |
Vejetaryen Sandviç istiyorum. İnan bana. | Open Subtitles | أريد شطيرةً نباتيّة . |
Seksi bir Sandviç olmuş evlat... | Open Subtitles | -أعددتَ شطيرةً مثيرةً يا بنيّ . |