Çünkü bu sayede, Hissettiğim acı çekip gidiyordu. | Open Subtitles | لأنّ ذلك جعلني أشـ .. الألم الذي شعرتُ به انسل خارجاً |
Hissettiğim tek şey sevgiydi. | Open Subtitles | كل هذه المشاعر تلاشت و كل ما شعرتُ به هو الحبّ |
Acı korkunçtu daha önce Hissettiğim hiçbir şeye benzemiyordu. | Open Subtitles | كان الألمُ فظيعاً، لم يكن كشيءٍ شعرتُ به من قبل. |
Eminim. Hemen Hissettim. | Open Subtitles | أنا متأكدة من ذلك لقد شعرتُ به على الفور , هذا أكيد |
Ne yaptığını bana söyleyince ben de böyle Hissettim | Open Subtitles | هذا ما شعرتُ به عندما أخبرتنيبماقُمتأنتَبِه. |
Hayır, demin Hissettiğim yoğun açlık bana ait değildi. | Open Subtitles | لا ، ذلك الجوع القوي الذي شعرتُ به ذلك لم يكن انا |
Oğluma her baktığımda, ona Hissettiğim öfkeden utanıyordum. | Open Subtitles | أنا انظر الى طفلي وأشعر بالخزي للغضب الذي شعرتُ به تجاهه |
Parşömeni ilk kez tuttuğumda Hissettiğim şey buydu. | Open Subtitles | هذا ما شعرتُ به عندما أمسكتها |
Senin çocuğuna hamile olduğunda da böyle Hissettim | Open Subtitles | هذا ما شعرتُ به عِندما أخبرتنيّ بأنهاحاملبِطِفلِك. |
aslında tek şey buralarda mevsimlik bir soğuk Hissettim. | Open Subtitles | في الحقيقة , الشئ الوحيد الذي شعرتُ به هذا الموسم حولي |
Ve daha önce hissetmediğim bir şey Hissettim. | Open Subtitles | وشعـرت بشيء لم يسبق لي أن شعرتُ به |