Etki sahibi bir vatandaş olarak arka bahçemde polis yolsuzluğunu ve uyuşturucu kaçakçılığını durdurmanın görevim olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | تعلمون، كمواطن له بعض التأثير شعرت أنه من واجبي تطهير الشرطة من الفساد والقضاء على تجارة المخدرات القائمة في جواري |
Ona söyledim çünkü onun bilmesinin önemli olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | قلت لها لأنني شعرت أنه من المهم بالنسبة لها أن تعرف. |
Radarlarına yakalanmamak için en iyi fırsatımızın bu olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | لقد شعرت أنه من الأفضل لنا أن نتسلل عبر (دراديس) الخاص بهم |
İlerlemeden önce Terrence'ın bunu arkasında bırakmasının önemli olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | شعرت أنه من المهم لـ(تيرينس), أن يتلقى خاتمة قبل المضي قدماً |