"Saçını artık böyle tutamazsın, Lea." | Open Subtitles | لا يمكنكِ أن تتركى شعركِ هكذا بعد الان يا ليا |
Merhaba. Saçını satarsan çok sıkı para kazanabilirsin. | Open Subtitles | يمكنكِ ربح الكثير من المال ببيع شعركِ, أعرف بعض الناس. |
Saçın ve tırnakların olumlu bir izlenim bırakmak istediğinin kanıtı. | Open Subtitles | شعركِ وأظافركِ يدلان أنك كُنتِ تودين تقديم إنطباعًا إيجابيًا لهم |
Refugio, Saçların! Çek şunları yüzünün ortasından! | Open Subtitles | يا روفيكيو اجعلي شعركِ للخلف لا أستطيع رؤية وجهكِ |
Ariane, son üç haftadır... ..saçlarını tam olarak 17 kere yıkadığının farkında mısın? | Open Subtitles | هل تدركين أنّكِ خلال الأسابيع الثلاثة الماضية قمتي بغسل شعركِ 17 مرة تقريباً؟ |
Rüzgarda o tatlı kahkahanı duydum ve saçına takmayı sevdiğin çiçeklerin kokusunu aldım. | Open Subtitles | أسمع ضحكاتكِ الجميلة في الرياح وأشم الزهور التي كنتِ تحبين وضعها على شعركِ |
Yalan söylediğinde ileri bakıp, Saçını geri attın. | Open Subtitles | يبدو أنكِ تكذبين كما أنكِ حركتِ شعركِ للخلف |
Mâdem bu parayı buldum ve senin Saçını yaptırıp, elektrik faturasını ödedikten sonra 100 dolarımız kaldı. | Open Subtitles | بعد أن وجدت هذه القسائم استطعنا توفير 100 دولار فبعد أن ندفع فاتورة الكهرباء و تصففي شعركِ |
Saçını böyle çok seviyorum, ben de saçımı bazen böyle yapıyorum. | Open Subtitles | أهلاً ، بميسي الصغيرة أحب شعركِ وهو هكذا ، أجعل شعري هكذا ، أنا أيضاً ، في بعض الأحيان |
Annen 'kendi Saçını kendin kes' dolandırıcısı ve zavallı aptal baban şansına veda ettiğinde 14 yaşındayı. | Open Subtitles | الفشل في دمائكِ أُمكِ كانت عوجاء كأن تعملي قصة شعركِ بنفسكِ وأبوكِ الفقير الغبي، كان بعمر الرابعة عشر |
Evet burnun kanayacak, uykun gelecek ve Saçın beyazlayacak, falan filan! | Open Subtitles | نعم ، أنفكِ ينزف ، و تنامين و شعركِ رمادي ، إلخ إلخ إلخ |
Bu arada Saçın konusunda gerçekten yardım edebilecek birini tanıyorum. | Open Subtitles | بالمناسبة.. أعرف شخصاً يستطيع مساعدتكِ في شعركِ هذا |
Bence Saçın bu şekilde çok güzel. | Open Subtitles | أعتقد أن شعركِ جميل حقاً على شكله الحالي. |
Ama bu pantolonla çok çekicisin Saçların da harika kokuyor. | Open Subtitles | الأمر فحسب أنكِ تبدين مُثيرة في هذا البنطال، ورائحة شعركِ جذّابة |
Biliyor musun, bence Saçların şu anki haliyle bile çok güzel. | Open Subtitles | أتعلمين , أعتقد أن شعركِ يبدو جميلاً هكذا كما هو |
Ama herbirine güzel gögüslerini ve kızılı kıvırcık saçlarını tattırdın. | Open Subtitles | و مع ذلك لكل فرد منهم استعرضتي ثديكِ الحليبي و شعركِ النحاسي |
İyi iş çıkarıyordum, ceketle, kahveyle, ve saçlarını geride tutarak. | Open Subtitles | و قد كنت مستمتعا مع السترة و القهوة و حمل شعركِ. |
Okulda saçına ne diyecekler? | Open Subtitles | ماذا سيقولون فى المدرسة بشأن قص شعركِ ؟ سيتقبلوا الأمر |
Biliyor musun, yeni bir saç stili için yeterince büyüdüğünü düşünüyorum. | Open Subtitles | أتعرفين؟ سأغيـِّر من تسريحه شعركِ. سيصبح جميلاً إن قمت بتضفيره. |
Saçının bu uznluğu hoşuma gidiyor. O kadar kıvırcık ve o kadar ipeksi. | Open Subtitles | أحب شعركِ بهذا القِصَر، مُجعّدٌ جدا وناعم |
Çölde yaşayalım. Orada gün batımının mavi altın rengi, ışığını Saçlarına... | Open Subtitles | سنعيش في الصحراء، حيث الضؤ الازرق الذهبي للغروب يسقط على شعركِ... |
Bunlardan birisi şu Saçlarının sonunda uzamış olması. | Open Subtitles | و أقل تلك الأسباب هو نمو خصلات شعركِ تلك |
Senden değil, saçından boşanıyor. | Open Subtitles | هل تعلمين , انه لايعمل على الانفصال عنك انه يعمل على الانفصال عن شعركِ |
Ya da ben bunları söylerken Saçında marul olması. | Open Subtitles | أو ربما أن الحقيقة بينما أنا واقفاً أقول كل هذا هناك قطعة خس عالقة في شعركِ |
Yanlış anlama, ama neden saçınla ilgili bir şeyler yapmıyorsun? | Open Subtitles | عذراً لقولى ولكن لماذا لا تفعلين شيئاً حيال شعركِ ؟ |
Saçınız ne olacak? | Open Subtitles | ماذا عن شعركِ ؟ |