Yeşil saçlı bir palyaçonun arkasına yeşil bir duvar koyamazsın! | Open Subtitles | لا تستطيع وضع جدار اخضر خلف مهرج ذى شعرٍ اخضر. |
Uzun boylu, siyah saçlı yeşil giysili birini görünüz mü? | Open Subtitles | أ.. أرأيت رجلاً طويلاً ذو شعرٍ أسود و سترة خضراء ؟ |
Garson, siyah saçlı. | Open Subtitles | الربع الثالث، مشتبه محتمل نادلة، ذات شعرٍ أسود |
Tuck kardeş, abuk saç kesimli bir yağ fıçısı mı? | Open Subtitles | وهل الراهب "تك" حوضٌ كبيرٌ من الشحم بقصة شعرٍ سخيفة؟ |
En karanlık ruhlardan birer parça saç. | Open Subtitles | أريد خصلةَ شعرٍ من أصحاب الأرواح الأكثرِ ظلمةً. |
- Evet. Islak permalı saçları vardı. Ben ıslak perma yapamıyordum çünkü saçlarım yeterince uzamıyordu. | Open Subtitles | كان لديه شعرٌ مجعّد، و لمْ أستطع الحصول على شعرٍ مجعّد لأنّه لمْ ينمُ كثيراً |
Geçen gece, Bu kulaklar taraktaki saçlarla nasıl eşleşti diye merak ediyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أتساءل ليلة أمس عن كيفيّة تطابُق تلك الأذنين مع خصال شعرٍ على فرشاةٍ، أُخذت مِن حمامك، ثمّ قلتِ أن الفرشاة لم تكن تخصّك؟ |
Bu kişi, beyaz tenli, 1.80 boylarında kahverengi saçlı, 20'li yaşlarının ortasında biri olmalı. Öyle. | Open Subtitles | أظهرَ البحث رجلاً أبيض طوله 5.11 قدماً ذا شعرٍ بنّيٍّ في العشرينات من عمره |
Asker traşlı birkaç beyaz adam. Biri de uzun saçlı. | Open Subtitles | رجال بيض، حليقي الرأس وواحدٌ ذو شعرٍ طويل |
Kazayı ve benim suya düşüşümü görmüş, daha sonra siyah saçlı bir herif görmüş kıyıya yüzüp gölden çıkan. | Open Subtitles | ورأت التصادم، ورأتني اسقط في المياه، ورأت شخصًا ذي شعرٍ أسود يسبح إلى الشاطئ ويخرج من البحيرة. |
Beyaz, 1.80 civarında, siyah saçlı bir adam. | Open Subtitles | ، رجلٌ أبيضّ . طولُه ستّة أقدام، و ذيّ شعرٍ أسوَد |
Orta yaşlarda kısa sarışın saçlı bir adam mıydı? | Open Subtitles | ، أكان رجلاً بمنتصف العمر قصير ذو شعرٍ أشقر ؟ |
- Şişman kıvırcık saçlı, birkaç saat önce geldi? | Open Subtitles | ذو شعرٍ قاتمٍ مجعد والذي قد أتى إلى هنا منذُ عدةِ ساعاتٍ مضت |
İri bir adamı arıyoruz. Kıvırcık saçlı, gözlüklü. | Open Subtitles | نبحثُ عن رجلٍ ضخمٍ ذو شعرٍ مجعدٍ ومرتدياً لنظاراتٍ طبيّة |
Muhteşem saçlı minik Ninja katiller. | Open Subtitles | نينجا صغارٌ مغتالون ذو شعرٍ رائعٍ ليس في هذا المجالِ من العمل |
Ne çocukluk albümü, ne doğum günü kartı ne de bir bukle saç. | Open Subtitles | لا كتاب أطفالٍ، ولا بطاقة معايدة ميلاد أو خُصلة من شعرٍ. |
Hiç değilse ameliyat sayesinde yeni bir saç stilin oldu. | Open Subtitles | على الأقل عمليّتك الجراحية أعطتكِ قصة شعرٍ جميلة |
Ben germaphobic , uzun saç bahsediyorum, kendi idrarını Hughes tasarruf. | Open Subtitles | شخصاً لطيفاً إجتماعياً أنا أتحدثُ عن شعرٍ طويل, وحساسية بالغة |
Duş almaya ve adam gibi bir saç kurutma makinasına ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج لحمّام وتجفيف شعرٍ محترم. |
Üç parçali takim giyen, pahali saç kesimi olan, orta yas göbegiyle bir avukatti. | Open Subtitles | ...كان ذلك المحامي ذا ,البدلة بثلاث قطع و قصة شعرٍ ثمينة |
Az sonra gerçekten de saçları çıkan bir Filipinli adamla görüşeceğiz. | Open Subtitles | "التالي، سنلتقي برجلٍ "فلبيني في الواقع لديه قَصة شعرٍ كالكبار |
Hadi, kapatın. Bobby'i harika, altın sarısı saçlarla hayal edin. | Open Subtitles | تخيّلوا (بوبي) مع أجملِ شعرٍ ذهبيّ. |