Ondan kurtulmak iyi hissettirdiği için kocamı öldürdüm. | Open Subtitles | قتلتُ زوجي لأنّ التخلّص منه منحني شعورًا جيّدًا. |
Onu içimde hissetmek iyi hissettirdiği için kardeşimle sikiştim. | Open Subtitles | أُضاجع أخي لأنّ وجوده بداخلي يمنحني شعورًا جيّدًا. |
İyi hissettirdiği için yaptın. | Open Subtitles | بل فعلتِها لأنّها منحتكِ شعورًا جيّدًا. |
Çünkü hepsini yanarken izlemek iyi hissettirdi. | Open Subtitles | لأنّ مُشاهدتهم يحترقون منحتني شعورًا جيّدًا. |
Şaşkınlıklarını ve acılarını hayal etmek iyi hissettirdi. | Open Subtitles | تخيّلُ صدمتهم وألمهم منحني شعورًا جيّدًا. |
Doğru şartlar oluştuğunda itiraf etmek bile iyi hissettiriyor. | Open Subtitles | حتّى أنّ الاعتراف يمنح شعورًا جيّدًا في ظلّ الظّروف المُناسبة. |
İyi hissettiriyor değil mi... | Open Subtitles | .. أليس شعورًا جيّدًا أن |
İyi hissettirdiği için içiyorum. | Open Subtitles | أشرب لأنّه يمنحني شعورًا جيّدًا. |
Kardeşimle sikişme konusunda yalan söyledim çünkü oğlumuzu iğrenç ikiyüzlülerden korumak iyi hissettirdi. | Open Subtitles | أكذب بخصوص مُضاجعة أخي... لأنّ الإبقاء على ابننا آمنًا من المُنافقين البغيضين يمنحني شعورًا جيّدًا. |