Müzik açtım o kadar. Bir parça dinle de öyle git. | Open Subtitles | انا شغلت الموسيقى استمعى فقط الى واحدة وبعدها غادرى |
İçerideki tahtakurularını öldürmek için ısıtıcıyı sonuna kadar açtım. | Open Subtitles | شغلت السخان لأقضي على أي بق موجود بالداخل |
İki tane don yıkamak için koca makineyi sen mi çalıştırdın? | Open Subtitles | هل شغلت الغسالة لأجل زوج من الملابس الداخلية؟ |
Ha evet, kusura bakma alarmı çalıştırdım o yüzden güçlerin artık çalışmaz. | Open Subtitles | أجل، أنا آسفٌ، قواك لم تعمل الآن بعد أن شغلت جهاز الإنذار |
Televizyonu açıp kapıyormuşsun gibi. | Open Subtitles | إنه كما لو شغلت جهاز التلفزيون وبعدها تطفئه.. |
Radyo ve ışıklar açıkken üşüyünce ısıtıcıyı açtın mı? | Open Subtitles | أنك فتحت الراديو و الأنوار الداخلية بينما شغلت الحرارة على كُل طاقتها؟ |
Aklımı meşgul eden ve hepimizin refahını etkileyecek olan bir fikir üzerine birkaç sözüm olacak. | Open Subtitles | أقول كلمات قليله عن فكره لطالما شغلت فكري وايضا تشغل الجميع |
- ve siz onu vurdunuz ve alarmı çalıştırdınız, bir kaç saniye sonra. | Open Subtitles | وقمت بقتله ثم شغلت الإنذار بعد لحظات |
Çekirdek aşırı ısındı, ben de acil durdurmayı aktifleştirdim. | Open Subtitles | درجة حرارة المحركات مرتفعة لقد شغلت التبريد الإحتياطي |
Çalıştırsam bile sistem bu odada aktif konuma geçmez. | Open Subtitles | إذا شغلت النظام الآن لن يكون قادراً على إطلاق عنانه هنا. |
Acil durum sinyalini çalıştırdı. | Open Subtitles | لقد شغلت جهاز الطوارئ الخاص بها هي قريبه منا |
Sizin için sigortayı tekrar açtım. | Open Subtitles | لقد شغلت قبل قليل محول الطاقة لك |
Buraya geldiğimde, televizyonu açtım ve beraber izlediğimiz bir film vardı. | Open Subtitles | عندما عدت إلى هنا، شغلت التلفاز، وكان هناك ذلك... الفلم الذي تابعناه سويًا. |
Ben de lanet gezegendeki her bir mikrofon ve kamerayı açtım sonra verileri Blue Book üzerinden aktardım. | Open Subtitles | فقد شغلت كل ميكروفون وكاميرا في الكوكب كله وأعدت توجيه البيانات نحو الشركة، ونجحت! |
- Tam çıkıyordum, sessiz alarmı çalıştırdın. | Open Subtitles | كنت عل وشك الخروج انت الذي شغلت جهاز الانذار |
Yani bulaşık makinesini yeni çalıştırdım. Sana yetecek kadar çatal bıçak olacaktır. | Open Subtitles | لا ، لأنني شغلت للتو غسالة الأطباق وهناك العديد من الأطباق النظيفة من اجلك |
'Radyoyu açıp 1003 ölü dediklerini duydun mu? | Open Subtitles | هل شغلت المذياع وسمعتهم يقولون ان هناك 1,003 موتى؟ |
Çalıntı betayı kişisel bilgisayarında mı açtın? | Open Subtitles | انت شغلت بيتا مسروقه على حاسوبك الشخصى |
628 yılında, önceki yıllarda Müslümanları dört yıl boyunca meşgul eden savaşlar sona erdi. | Open Subtitles | وفى العام ستمائة وثمان وعشرون فكانت الحروب التى شغلت المسلمين لأربعة سنوات متواصلة |
Aracınızı saatte 132 km hızda çalıştırdınız ve aynı hızla giderek Surajkund Karakolu'na vardınız. | Open Subtitles | هل شغلت سيارتك على سرعة 132 كيلومترا في الساعة قدتيها بنفس السرعة للوصول إلى مركز شرطة (سوراجكوند) |
Çekirdek aşırı ısındı, ben de acil durdurmayı aktifleştirdim. | Open Subtitles | درجة حرارة المحركات مرتفعة لقد شغلت التبريد الإحتياطي |
Sierra 15 aktif radara geçti, efendim. | Open Subtitles | سييرا 15 شغلت السونار النشط سيدي |
Motoru çalıştırdı ve ışıkları açtı ama cam o kadar kirliydi ki, ve silecek hiçbir şey yoktu. | Open Subtitles | لذا، شغلت المحرك و أشعلت الإنوار لكن كانت زجاجة الأمامية للسيارة مُلطخة، و لم يكن لديّ أيّ شيء لإمسحها. |
15 dakika içinde televizyonu açarsan kamera önünde parlamayı görürsün. | Open Subtitles | حسناً، دعنا فقط نقول لو شغلت التلفاز بعد حوالي 15 دقيقة، سترى من سوف يظهر أمام الكاميرا. |