"شغله" - Traduction Arabe en Turc

    • oynat
        
    •   
    • Başlat
        
    • Çalıştır
        
    • işini
        
    Ama sana ağır çekime al dediğimde, kare kare oynat. Open Subtitles لكن عندما أُخبرك، شغل ببطئ شغله إطار ثم إطار
    Ve hala gözlerimi alamıyorum. Bert, bir daha oynat. Open Subtitles وبالرغم انى لا استطيع ابعاد نظري بيرت ، شغله ثانية.
    Sana söylediğimde, sonuna kadar . Onu suyla püskürteceğiz. Open Subtitles عندما أقول شغله، شغله بأقصى طاقة سيخرجه هذا
    Önce , sonra TV'ye bas daha sonra Kanal 4'ü seç. Open Subtitles أولاً شغله بعدها إضغط زر التلفزيون ثم إختر القناة الرابعة
    - Hardison, sadece Başlat şunu. Open Subtitles انا اتذكر ذلك - أوه ، هارديسون ، فقط شغله -
    İçeride Çalıştır ve kurtarma hangarına gelene kadar devam et. Open Subtitles شغله في الداخل واتركه يعمل حتى وصولك إلى محطة الإنقاذ
    Sadece işini yapıyor, şikayet etmeden, yalnız ve sessiz bir biçimde. Open Subtitles هو فقط يستمر في شغله دون ان يشتكي ويبقى وحده صامتا
    - Hayır. oynat, Beale. İki gece önce Gateway Üniversitesi kampüsünde çekildi. Open Subtitles لا، شغله يا بيل كان هذا منذ ليلتين في الحرم الجامعي
    Eli tekrar oynatsana. Tekrar oynat. Open Subtitles شغّل وضع الرهان مجدداً، شغله مجدداً.
    Geri al. Tekrar oynat. Open Subtitles أعد تشغيله، شغله مرة أخرى
    Tamam, yakınlaştır ve oynat. Open Subtitles حسنا,الأن اقترب و شغله
    Tamam, yarı hızla oynat. Open Subtitles حسناً، شغله بنصف سرعته
    , TV'ye bas sonra Kanal 4'ü seç! Open Subtitles شغله , أضغط زر التلفزيون ثم القناة الرابعة
    Pekala şimdi çalışmalı. Düğmeyi . Open Subtitles رامي القمامة يجب أن يعمل الآن شغله
    Hayır! , TV'ye bas sonra da 4'e ayarla! Open Subtitles لا ,شغله , أضغط زر التلفزيون
    Sen . Ben dün açmıştım. Open Subtitles شغله أنت لقد شغلته البارحة
    Eğer sorun olmazsa, "Hardison, Başlat şunu" şeyini ben yapmak istiyorum. Open Subtitles اذا لم تتذكري ذلك . اخبرتك أنني لا ازال اريد القيام بحركة " هارديسون ، شغله " تلك
    Tamam. Tekrar Başlat. Open Subtitles حسناً ، شغله مرة أخرى
    Hardison, Başlat şunu. Open Subtitles هارديسون ، شغله
    18.000 feet'e gelince Çalıştır. Sadece bunu yükseltmeye başlamalıyız. Open Subtitles شغله مرة اخري على بعد 18000 قدم.
    Sen, kıpırda, Çalıştır şunu. Open Subtitles انت , تحرك , شغله
    Bunlar sadece iyi bir polise işini yaptırmadığınızdan için oluyor. Open Subtitles هذا ما سيحدث عندما لا تدع الشرطي الجيد يعمل شغله
    Bugsy ile aynı işi yapıyor ve onun işini istiyoruz. Open Subtitles - نقوم بما كان يقوم به باغسى , نريد شغله

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus