O benim Kız kardeşim. İstesek de istemesek de burada. | Open Subtitles | انها شقيقتي و هي هنا سواء أعجبنا ذلك او لا |
Yemin ederim Kız kardeşim bebeğini taşıyor olmasa şuracıkta kafana sıkardım. | Open Subtitles | اقسم بالله لو لم تكن شقيقتي زوجتك لقتلتك الآن، اتعرف ذلك؟ |
Ve öyle olduğuna göre ben nasıl kardeşimi bırakamazsam sen de annemi bırakamamalısın. | Open Subtitles | أصبحتما أسرة، وبناءً على هذا لا يمكنك هجرها كما لا يمكنني هجر شقيقتي |
Bana söz ver, kız kardeşimin bebeğini gördüğünde söylediklerin gibi şeyler söylemeyeceksin. | Open Subtitles | عدني أنك لن تقول أي شيء مثلما فعلت عندما رأيت طفل شقيقتي |
İyi ki benim ablam değilsin. Cidden tartışmak istiyor musun? | Open Subtitles | سعيد لأنكي لستي شقيقتي هل تريد ان نفعل ذلك ؟ |
Senin gibi bir sersemin kız kardeşimle evlenmesine izin verir miyim? | Open Subtitles | اتظن انني ساسمح لرقاقة مثلك ان تتزوج شقيقتي الصغرى؟ |
- Babamın neredeyse köpeği olmuş kız kardeşime benzememek için çok çalıştım. | Open Subtitles | حاولت بجهد با ألاّ أكون مثل شقيقتي والتي هي عملياً خادمة أبي |
Kız kardeşim yarılmış bir geyik kafasına gömülmüştü ortadan ikiye bölünmüş halde. | Open Subtitles | لقد صُلبت شقيقتي على رأس ظبي مبتور وتم شقها جسدها من منتصفه |
Kız kardeşim ölmeden birkaç hafta önce doğumgünü için Virginia Beach'e gitmiştik. | Open Subtitles | تعرف.قبل أسابيع من وفاة شقيقتي ذهبنا لقضاء عيد ميلادها على شاطئ فيرجينيا |
Pişman olacağın bir şey söylemeden önce onun Kız kardeşim olduğunu unutma. | Open Subtitles | قبل أن تتفوهي بأي شيء ستندمين عليه من فضلك تذكري أنها شقيقتي |
Bana 100 euro verirsiniz, ben de kardeşimi bulmanıza yardım ederim. | Open Subtitles | أعطني 100 € ، لا أستطيع مساعدتك في العثور على شقيقتي. |
Hayır, senin sadece kız kardeşimi korumaya çalıştığın yönünde ifade verebilir. | Open Subtitles | لا , يٌمكنه أن يشهد أنكَ كٌنتَ فقط تٌحاول حماية شقيقتي |
Bakın, kız kardeşimi göreceğim. Lütfen bana onun oda numarasını söyler misiniz? | Open Subtitles | أنظري أنا أريد رؤية شقيقتي فقط أعلميني برقم غرفتها ؟ |
Bu yarışmayı düzenlemek kardeşimin fikriydi, ve gerçekten çok iyi bir fikre dönüşüyor. | Open Subtitles | القيام بهذه المسابقة كانت فكرة شقيقتي . و تبدو أنها فرصة جيدة حقاً |
Kız kardeşimin arka bahçemizde ip atladığı zaman çıkardığı ses benziyordu sesi. | Open Subtitles | كان يبدوا مثل صوت شقيقتي الصغرى تخطي الحبل في فنائنا الخلفي للأوساخ. |
Daha geçen gün kardeşimin evindeydim. Yeğenim ilk defa havuza giriyordu. | Open Subtitles | كنت في منزل شقيقتي مؤخراً دخلت إبنة شقيقتي لأول مرة للمسبح |
ablam Jane Londra'dayken onların Cheapside'daki evinde kalıyordu. | Open Subtitles | شقيقتي جاين اقامت في منزلهما في تشيب سايد عندما كانت في لندن. |
ablam her şeyi anladı! | Open Subtitles | .كتبت جميع التفاصيل تخليت عني من أجل شقيقتي |
Ama orada kardeşimle ilgili bilgiler var. Ne bekliyordun? | Open Subtitles | لكن هناك معلومات عن شقيقتي ، ماذا تتوقعين ؟ |
Kız kardeşime söyledim de çantasına iliştirdi. Böylece deniz kaplumbağası gibi izini sürebiliyorum. | Open Subtitles | كلا، لقد جعلت شقيقتي تدسّه في حقيبتها حتى أتمكّن من تعقبها كسلاحف البحر |
Eve kızkardeşim, avukatım, annem, dostum, psikiyatristim ve polisim oldu. | Open Subtitles | "أيف" أصبحت شقيقتي ، محاميتي، أمي، صديقتي، طبيبي النفساني وشرطي. |
ablamın iyi olduğuna dair bir kanıt görene kadar da böyle olacak. | Open Subtitles | وحتى أحصل على دليل بأن شقيقتي بصحة جيدة سيقى الوضع كما هو |
Aslında hayır. O diğer kardeşimdi. | Open Subtitles | انظري ، في الواقع ، لا إنها شقيقتي الأخرى |
Sen benim kız kardeşimsin ve şu anda senin için özel olan bu anı riske atmak istemiyorum. Gidin. | Open Subtitles | أنتِ شقيقتي ولا أريد المخاطرة بإفساد لحظة مميّزة لكِ |
Peki Vic, eğer Ablamı gerçekten mutlu etmek istiyorsan ona bir tarantula alırsın. | Open Subtitles | حسنا "فيك" أن كنت تريد حقاً أن تجعل شقيقتي سعيدة اشتري لها رتيلاء |
Sadece ablamla eğlenmek için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا لكي أستمتع بوقتي مع شقيقتي الكبرى |